Geçmiş ışıklarıyla geldin buraya / Ne kadar oldu ak pire ana

Sevgili kemanın inleyen sesi. / Ruhumu titretir yakan busesi. /

Kendi halinde / Tonton / Bir insandı, /

Hakikate yol olmanın... / Günündeyiz ey yârenler! / Yalnız Hakk'a

Ne ararsanız / Bende var / Aşk'tan yana.

Biz bir karıncamıyız ki / Kendi ağırlığımızın yüzlerce katını taşıyalım /

Çoğaldı dertlerim, nasıl söyleyim, / Tuz biber ektiler yarama benim. /

ben / bu toprakların beslediği çocuğum / vatanım belli

DÜNYA'YA KAZIK MI ÇAKTIN / Dünya'ya kazık mı çaktın? /

Kolay değil, sana sevdamı anlatamamak,seni beklemek / Baktığım her yerde seni görmek,sana gelememek

Gözlerini süzer, su gibi akar. / Kakülün ucuna mor güller takar.

Yürek deryasında kaybolmuş yoldaş, / Dost sesi duyulmaz çıkan şivandan /

ANNE İŞTE… / Anadolu’da / Soğuk, ıssız bir dağ eteğinde,

Kapanır gözlerim seni düşlerim, gönül bahçemin gül' ü gibisin / Dönüp duruyorum pervane

Bana / Bir Bakış getir / Fakir Şefkatli,Masum

Sen gideli kaç kış geçti, kaç bahar / Sormasınlar, sayamıyo'm sevdiğim.

CAN DELİ GÖNÜL / Yol bilmezle eğer yola gidersen /

Midyeden kalpli, pavuryadan gözlüdür kuşbakışı sahili insanları / Sarhoş kaptanların rotası gibidir yaşamları

Ekmeğine elin! pençeni vurma / Üşütüyor halkı sarı sıcaklar /

Tutuluyorum fırtınalarla, / Yıldızların arasındasın, / Sonsuzluğu anlatıyorsun,