"Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. Pazartesi sendromuyla aynı mantık." – Mark Twain"

Akıl Kırılması

Şiir cahil ile âlimin mücadelesini anlatıyor. Cahil olan kişi (deli), düşünmeden bir taş atıyor, yani yanlış bir düşünceyi, hatalı bir bilgiyi ya da anlamsız bir sözü ortaya atıyor. Ancak âlimler (akıllılar) bir araya gelse bile, o taşı kuyudan çıkaramıyor, yani yanlış bir düşünceyi düzeltmek, yıkıcı bir fikri silmek çok zor oluyor.

yazı resim

Hangi deli, ne vakit, bir kuyuya taş atsa Kırk akıllı bir olup taşı çıkaramamış.
Hani taş yerinde ağırdı, biri oynatsa Kıymetini bilecek bir yere varamamış.

Taş, şu taş deliden çıkıp akla yol alalı Denk gelen her bir akıl kırık, kanadı tutuk
Üstüne tüyü bitmemiş fikri de yolalı Daha da fikir istemem; baştan çekmiş nutuk.

Deliye her gün kuyuya taş atmak ne yorar, Ne bu boş iş, akıla takmaktan alıkoyar.
Ne taşlamaktan ne de yolmaktan geri durar, Ne bu çabası, tüyü çıkmaktan alıkoyar.

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön