Aşk üç yerde yalan söyler insana;
Kuşlar sürü ile geçerken
Yüreğinin boşluklarından
Siyah gölgeler Mor yeleli,
Acıkmışken en Zifire,En Doruya
Bereketli Başaklar usunda
Engine; alabildiğine engine
Çedene renkli yığınlara dönüşürken
Öyleydi Kırmızılar içinde
Bir Huri ve/ya Afet
İlk Gördüğün an;
Bir Bakış,Bir Dokunuş,
Veya bir Merhaba
Varmıdır böylesi
Yürek ısıtan
Yalnızlığı bitiren Yaba gibi
Az biraz Güneş
Azıcıkda imkansızından umut
Ayakların seni götürürken
İlk Yalandır oysa;
Özlersin;
Büyüdükçe istersin
Nazlanıyor Dünya!
Nazlandıkça büyüyor gölgeler
Mehtaplı bir cürum
Gece yarısı buluşmaları
Öyleydi Maviler içinde
Bir Yalancı ve/ya Sahtekar
Tanıdığın An;
Günahlar arınırken
Günlük Fitnaz
Veya Ferhundedir
Sözcükler
Alev topu Cümlelerde
Varmıdır böylesi
Yürek yakan
Hainsi Çiyan
Ölüme çağıran topraklar gibi
İkinci yalandır oysa;
Nefretle,Kinle
Defedersin Koca Çınarı
Öfkeleniyor Dünya!
Öfkelendikçe büyüyor kusmalar
Sıvazlansın böğür
Nur topu,Kar topu fitneler
Öyleydi Siyahlar içinde
Bir Azad ve/ya İntihar
Son gördüğün an;
Zilletli vedalar
Veya bir soğuk Hoşça kal
Kim diyebilirdiki
Bu Şepşevik Libido
Hırçınlıklar işler tenine
Alev renkli,Mor Ve Ötesi
Veya Doruklar ulaşılmaz değil
Ovamız,Obamız,Otağımız
Kor döşlü,Çürük dişli
Canavarlardan hediye..
Son Yalandır oysa;
Nevrotik
Alemşümul lakırdılarda boğarsın
Ölüyor Dünya!
Öldükçe yitiyor aşk parmak uçlarından
Aşk üç yerde yalan söyler İnsana