Bilesin...

Sevmek sonsuza dek sürecek sanırız hep ama ayrılıkla tanışmamız gecikmez sonunda...sevginin en acısında....

yazı resim

Yanıbaşımdaki denizin mavisinden gözlerinin kahvelerine akıyordu gönlümün bakışları...ellerinin sıcaklığı değil de kahvelerinin sıcaklığı yakıyordu içimi...içim dediğimse bakışlarının şenlendirdiği bedenimin sol köşesiydi(n).... kirpiklerinin kirpiklerine değilde bana bana değişiydin...ne zaman elim telefonuma gitse beni gülümseten resminin orada oluşu değil sesinin yüreğime yüreğime gelişiydi...hani elimden gelse seni alıpta kucağıma balonlarla uçurasımdın..
yeryüzünde sana yer beğenemeyişimdin...baloncunun tüm balonlarındaki renk cümbüşüydü bana gelişlerin...elmanın en kırmızısı...cümlelerin en okunalısıydın...eteklerimin zil sesiydin...paydos saatimdin...

Denizin mavisinin kahvelere dönüştüğü, gönül teknemin fırtınalara tutulduğu o an ...sevgi sepetimin arasına koyduğun
"unut beni" çiçeğini ansızın buluşumdan olsa gerekti...denizin ucu eteğine takılmış "gitme" derken sen eteğini çırpıştırarak fırtınaları yaratıyor... ben se fırtınaya tutulmuş nefes almayı çoktan unutmuş kahvelere kahvelere kulaç atmaya çabalıyordum...lakin yüzmeyi yeni öğrenmiş birinin acemiliği ile diplere diplere batıyordum...dipler beni istiyor ben son kahvelere çabalıyordum...

Sanki tüm deniz kızları toplanmış Orhan babaya vokalistlik ediyor sen de onun arkasındaki kemancı , hüzün notalarına notalarına basıyordun...halüsinasyonlarım seni sahnedeki kemancı beni de tek seyircin pijamalı gaffur yapıyordu...elime tutuşturduğum güllerin yaprakları , o içimdeki ince sızıyla birlikte kanıyor eteklerine seriliyordu.... rolünü ustalıkla oynamış bir ana kahraman sen, tek seyircine selamını verip perdelerini bendeki sana sana , sendeki bana bana indiriyordun...

Yanıbaşımdaki denizin mavisinden gönlümün ince sızısına akıyordu bakışlarım...fırtınalardan diplere...diplerden son seyirciye...ben pijamalarımın çizgilerine son kez çizilirken sen perdemin arkasında görünmeyenim...son oyunum...son repliklerim...son seviyorumlarıma akıyordun...son balonumu uçuruyordum martı gagalarına....

Bir kez daha oynamak üzere sahneye çıktığında, koltukların üzerinde pijamalarla sarmaş dolaş uyuyan kurumuş güllerimin yapraklarını savurtuyor olacak perdelerin ...
Bilesin...

Başa Dön