bir tren istasyonu beklemek
bir kitap bekletmek
bir şiir bekletmeye hiç benzemiyor
yazın mor başağrısı kırık dallar
beni bunlara sürükleyen resminmiydi
penceresi açılan bir güz kalmış
ölümün ikinci gününde ağlamak köpeğine
ve anlatabilmek herşeyi çiçeğine
ağaç dibini düşünmeden
