kara yağız delikanlımın süngüsünün ucunda
özgürlük fidanları diktim şanlı bir ulusun toprağına
tertemiz kanla sulanmış fidanlar boy verdi sere serpe
mis kokulu bir zafer desteledim avuçlarımda
Gelibolu şandı/ şerefti/İlahî bir adaletti
altın harflerle yazılan tarih kitaplarına
denizler ağlar sevincinden/ kıyıya vurur
dalgalarından şen kahkahalar duyulur
alnından öpülecek heybetli bir duruşa
bayrak bayrak özgürlükler sunulur
1915li yılların sancılı/ bir o kadar acımasız yalnızlığında
sırtlan postuna gizlenmiş ayrık otları
fırsat kolluyor yanı başımızda
gözleri İstanbulda
olacaklardan habersiz
yaralı aslana son darbeyi vurma hazırlığında
-yazık insanlığına-
zavallı bir rüyaya tutsak ahmak -
hasta adamın dirilişini görecek uyandığında
İstanbula kol kanat germiş /boğazlara geçit vermez Çanakkale
zafer muştulanmıştı /göğüsler iman dolu bir kale
Conkbayır ,Kocaçimen kucak açtı Mehmetçiğine
tanıklık etti yüzyıllar sürecek tarihi bir serüvene
-ben size taarruzu değil/ölmeyi emrediyorum!
zafer yaraşır yürek sesine
mavi bir bakıştan sonsuzluğa yayılan
bir özgüven öyküsüydü yaşanan
cesaret yerleştirip silahlarına/ bir destan yazdılar unutulmayan
aşkı kuşandılar -zerre kadar hilaf yok etten kemikten değil
nurdan bir asaletle ruhlarıydı yıldızlara uzanan
bağımsızlık sevdası Kınalı Alinin /Boyabatlının sesinde
erkekçe yankılanan
dağlardan/tepelerden /ovalardan/kırlardan
bahara özgürlüktü sunulan
göklere yükselir/ Fatihalara karışır
binlerce /yüz binlerce kutlu can
var olma savaşında başı dik /alnı ak
mağrur bir duruşun simgesidir bu vatan
] ]