Cesaretimiz Rehberimiz Olsun

cesaret, içimizde yer eden korkaklığı bitirip otoritesini elinden alan kalp atışlarının sayesinde değiştiğini gördüğümüz farklılığın adıdır.

yazı resimYZ

CESARETİMİZ REHBERİMİZ OLSUN
Cesaret,içimizde yer eden korkaklığı bitirip otoritesini elinden alan
kalp atışlarının sayesinde değiştiğini gördüğümüz farklılığın adıdır.
Korkulardan kurtulmak için bir kapı ararız bırakmamak üzere, cesaret
diye adlandırılan anahtarı bulduğumuz kapının kilidini açması için
sahipleniyoruz.
Sahibi olduğumuz bu anahtarı da bir daha kaybetmemek için elimizde
sımsıkı tutarak yaşama çabasında oluruz.
Sadece anahtar değildir elbette, yolunu bulamayıp hayatına bir yön
vermek isteyenler için de en güvenilir rehberdir.
Cesaretsiz insanların hayatın yaşanabilirliğine dair faydalı
fikirlerinin olmadığı, yaptığım gözlemler arasındadır.
Bir de şu dikkatimi çekmiştir:Vurdu kırdı ile hareket etmeyi cesur
olmakla karıştıranlar etrafımızda yer alıyor.
Hiçbir zaman kaba kuvvetle cesareti birbirine karıştıran ahmaklardan olmadım.
Etrafımdaki şahıslara da ikisini birbiri ile karıştırmamaları konusunda
tavsiyelerim olmuştur.
Çünkü kaba kuvvet kaybettirir, cesaret hayatımızda elde ettiğimiz
kazançlarımızdan bir tanesidir.
Değerli okurlarım,sizin için kaleme almakta olduğum bu yazımın konusu
hakkında sizlere faydalı olacağına inandığım bir fikrimi, sizlerle
paylaşmanın doğru olduğunu düşünüyorum.
Her daim cesaretin, akılla yürek ve bilek kuvvetinin birleşimi ile
meydana geldiği fikrine kafamda yer vermişimdir.
Cesaretle saygısızlığın birbirinden ayırt edilemediği gerçeğini
değiştiremiyoruz.
Eğer bir yola çıkmayı düşünüyorsak, saygısızlığa hayatımızın hiçbir
köşesinde yer verilmemelidir.
Saygısızca davrandığımız her yerde haklı iken haksız duruma
düşeceğimizin de akıllarda bulundurulması ,hayatımızda birinci kural
olmalıdır.
Bizler bahsetmekte olduğumuz bu kurala uymadığımız takdirde, hem
kendimize olan saygımızı hem de üzerine basa basa vurgulamakta olduğum
mayamız olan cesaretimizi yitirmiş oluruz.
Bizim biz olabilmemiz için elimizdekine sahip çıkmaktan başka şansımız
olmadığı unutulmamalı, hayatımızda yer eden lüzumsuzluklara da son
verilmelidir.
İnsanlar biz cesuruz, istediğimize istediğimiz şekilde davranırız diye
saygısızlığı cesaretle karıştırmaya devam ettiği müddetçe üzerlerine
lekesini çıkaramayacakları bir pislik sıçrar.
Bir ömür o pislikten kendilerini kurtarmak uğraşı içerisine girmek
zorunda kalırlar.
Yani demek istediğim insanlar kendilerini kurtaramayacakları bir
pislikle iç içe olmamalıdır.
Kendimizi hayatla barışık hale getirebilmek için yapılması lazım gelen
üç şeyi, bir şeyle mayalayarak onu olgun bir hamur haline getirmemiz
lazım gelmektedir.
Bahsettiğim üç şey; akıl, yürek ve bilek gücüdür. Bunların mayası da sabırdır.
Sabrımız sayesinde biz cesaretimizi kaybetmemek üzere elde ederiz.
Kaleme aldığım yazıma son verirken siz değerli okurlarımdan bir tek
şey istiyorum.
Cesareti elinizden bırakmayın, onun rehberliği ile yolunuzda yürümeye devam edin.
Korkaklığın, iradenizi otoritesi altına almasına hiçbir zaman müsaade etmeyin.
Çünkü korkarak yaşamayı seçen insanlar hayatları boyunca kaybetmeye mahkumdur.
Size bir tavsiyede daha bulunayım:İiçerisinde yok olacağınız sonu
olmayan bir mahkumiyetin otoritesi altına girmek ilk tercihiniz
olmasın.
İnsan cesaretini , elindeki rehberini, kaybettiği zaman güneşine
veda etmiş gün misali hayatında büyük anlamsızlıklar yer bulur.
Her daim kendiniz olarak yolunuzda yürüyün, cesaretiniz sizin uçsuz
bucaksız yollarda kaybolmayan rehberiniz olsun.

Başa Dön