Yürüyorum, hedefsiz bir çocuk gibi
Ya varmak ya boşa bağlanmak
Sebepsiz oturup ağlamak, haykırmak
Hiç uğruna var olup, boş yere yok olmak
Yürüyorum, prangasız hayat denkleminde
Sağım uçurum, solum sonsuzluk
Bakıyorum, duyuyorum, görüyorum, anlıyorum.
En kötüsü, anlatamıyorum
Yürüyorum, eller cepte, umutlar hep hayalde,
Yaşıyor, yaşlanmış bedende
Seviyorum, sayıyorum, anlıyorum
En kötüsü, kaybediyorum
Yürüyorum, sessizliğin eşiğine
Çekiyorum çilemin en acı yudumunu,
Tıkıyor titrek gırtlağımı,
En kötüsü, kayboluyor dumanım
Yürüyorum, pusulasını kaybeden kaptan gibi
Sallanıyor sandal
Tutuşuyor yüreğimdeki acılar,
En kötüsü, yorgundur pulsuz kaptan
Yürüyorum, kelimelerin yan yana dizilişine doğru,
İnsanlar ateş kutusunda
Umutlar, yokuş tuzağında
En kötüsü, son söz eşittir sonsuza
Yürüyorum, emsalsizler in gizemlerine,
Bir ruh sallanıyor kadehte,
Bırakıyorum deminde
En kötüsü, yok oluyorum ilk seferi yerinde
Yürüyorum, günahsızların koğuşuna doğru,
Ellerimde nasır,
Gözlerimde imkansız bekleyiş,
En kötüsü, bırakmıyor kötü sahneler
Yürüyorum, sicim sicim akan gözyaşlarımla
Hasret çekiyor beni bekleyenler
Bırakmıyor üstümdeki lekeler,
En kötüsü, son filimin sahnesi bende,
Yürüyorum, Antalya'nın ta göbeğinde,
Elimde kadehim, cebimde umutlar
Üstümde kokuşan entrika
En kötüsü, hiç yere soruyor beklentinin gizemi
Yürüyorum, dileğimi tuttuğum yere
İçimde derin enkazlar,
Yüreğimde sevilen bir kız var.
En kötüsü, ansızın gelir hıçkırıklar
Yürüyorum, kirli cebimle
Kaybolan, hiçe sayılan, ben!
Umursamayan umutsun sen,
En kötüsü, yokuş olmadan iniyorum merdivenden
Yürüyorum, matem sayfalı sokakta
Soğuk, yok eden sevgiliye inat.
Cebimde çıkarıyorum ellerimi
En kötüsü, gidiyorum bu cepsiz şehirden
Hikmetullah YETKİN