söner lambalar is düşer
ışıklardan
sen yoksan şehrin cam göbeğine
sarmaşıklardan pus düşer
kırık dökük heceler uçar boşluğa
gecelerime sus düşer
kör düğümler atılır
günüme ayıma
hüzünlerin kapkara kökleri alınır
benim payıma
yas düşer
yağsa gökten sevda yağmuru
yüreğime yes düşer
ağyara sim ü zer
bana zehir dolu
tas düşer
ürkütürsün fincancı katırlarını
iflah olmaz ders düşer
ağmamışsa bir güzelin kalbi
hala peşinden gitmek bize
ters düşer