Darbe denilince aklımıza askeri üniformalar, sokaklarda ilerleyen tank, panzerler, diğer askeri araçlar, sokaklarda eli silahlı dolaşan askerler ve işgal edilen kamu binaları geliyor, değil mi? Oysa bütün darbeler bu şekilde cereyan etmiyor. Bazen de sivil darbeler ortaya çıkabiliyor. Bunların en önemlisi de kamu sektöründe halka hizmet etmesi gereken kişilerin, belli bir zümrenin çıkarlarını korumak için, bir başka halkın çıkarlarını koruma amacıyla ortaya çıkan kişilerin, legal bir yol gibi gösterilerek, illegal yolla önlerinin kesilmesiyle oluşmakta. İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve seçimin yenilenmesi kararının alınması da sivil ve siyasi içerikli bir darbedir.
Bu tür sivil darbelerin hiç bir vicdani ve insani yanı olmadığı gibi, kanuni yanının da, askeri darbelerden bir farkı yoktur. Daha önceki yazımda belirttiğim gibi, sandık kurulu başkanlarının usulsüzlük yaptıkları gerekçesi ile seçimin iptaline karar veren bu darbeciler, her nedense aynı sandıklarda yapılmış olan belediye meclisi, ilçe belediye başkanlıkları ve muhtarlık seçimlerini iptal etmiyorlar. Sanki bu seçimler başka sandıklarda ve başka sandık kurulu üyeleri tarafından yapılmış oluyor. Acaba bundaki hikmet ve fazileti siz anlayabildiniz mi? Ben bir bok anlamadım. Bu iptal kararı seçilmiş olan bir kişinin hazmedilememesi ve halkın iradesinin yok sayılmasından başka nedir acaba?
Ben sağduyulu seçmene seslenmiyorum; onlar zaten yapmaları gerekeni yapan kişiler. Ben, vicdanı henüz paslanmamış olan AKP ve MHP’ye destek ve oy veren seçmene seslenmek istiyorum. Bu haksız ve illegal kararı alanları ve bu kararı aldıranları bile bile desteklemeye devam ederek, başınızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuyabiliyor musunuz? Bir başka sorum da, çoluk çocuğunuzun yüzüne hiçbir şey olmamış gibi, rahat ve huzur içinde bakabiliyor musunuz? Bir huzursuzluk varsa eğer, eminim ki, insanlığınız henüz tamamen körelmemiş. Ne dersiniz? Hâlâ bu kirli zihniyeti korumak ve kendi kusurunuzu kapatmak için sizinle taraf olmayanlara saldırarak rahatlamayı sürdürmeyi mi düşünüyorsunuz?
Ey insanlığını henüz yitirmemiş olan Türk seçmeni! Unutmayın ki, bugün destek verdiğiniz kişiler, mahşerde alet olduğunuz haksızlıktan hesaba çekilirken, sizi kurtaramayacaklar. Bunu ben değil, Cenab-ı Hakk’ın kendisi söylüyor.
Allah doğru ve adaletten yana olanlarla beraberdir. Umarım sizinle beraber olacağı tavır ve davranışı gösterirsiniz.
11 Mayıs 19
Gölcük