Demiştim ya…
Sığ bataklıkların,
mütemmim cüz-i gibidir sevgisizlik…
Hileli kantarında, ballı fesatlar ağır çeker de İblisin,
fitne denen illet, yönünü pisliğe çevirir er kişinin.
Hatun kişiyi sorarsan?
O çoktan takibindedir bildiğinin.
Maharet, ananın börek açma vakitleri sonrasında,
oturup zıkkımlanmak değil…
Sülük Cabbar’ın bebesine kaptırmamak dadır kelleyi…
Ve…
Maharet,
başından büyük kalbi olduğunu bilmektir zürafanın…
Ama yinede, kocaman bir aferin sana
Az da olsa laf dinlemişsin bu hengâmede…
Her ne kadar bir ayağın çamur içinde kalmışsa da,
pek kirlenmemişsin…
Hadi bakalım hamam anarşisti…
Topla yanına kendin gibi birkaç yarım hevesliyi…
Zaman,
saatler olsun zamanıdır size…
Kara hayıtın kızıl sularından tas tas sevdalar dökme zamanıdır…
Tam güzelleşin şimdi emi…
Temizlensin yeniden ruhunuz,
o yaman çığlıklarını ötelediğiniz mükerrer bedenlerinizde…
Ahmet ARIK
Ankara 18 EKİM 2007
YR=kahverengi