İki Kollu Deniz

ihanetin böylesine....

yazı resimYZ

şimdi efendim!..

kanal İstanbul mu, yoksa İstanbul kanalı mı adı, onu bilmem...kim nasıl söylerse, öyle olur adı!.kaç gündür tv lere çıkan herkes, gazetelere yazı veren her yazar, halk tarafından seçilen sandalye kapanlar, bu konuyu konuşuyor...açıyorlar ağızlarını, kanal da kanal!..bir taraf yapacağım diyor, diğer taraf yapamazsın diyor!..

bana kalırsa yaparım tarafı, yapacak bunu!..çünkü, yapmaya(!) alıştılar!..yapılmadık yerimiz kalmadı yani!..eee alıştılar bir kere!.biliyorsunuz, alışkanlıklardan kolay kolay vazgeçemeyiz...insanın doğasında olan bu inatlılık durumu, ne yazık ki siyasete de musallat olmuştur.

diyelim ki, alışkanlığından vazgeçemeyen taraf, kanalı yaptı...deli dalgalı Karadeniz, nazlı nazlı çalkalanan Marmara ile birbirine bağlandı.iki deniz birbiri ile iki koldan kucaklaştı...bu kollardan birisi doğaldı, diğeri takma kol!..doğal olan kol, uluslararası imzalanan Montrö antlaşmasıyla tarihi misyonunu lehimizde sürdürmeye devam ediyorken, ona muhalif yapay kanal yapalım diyor...

farzedelim bu yapay kanal yapıldı...sonuçları ne olur?

şimdi diyeceksiniz ki İstanbul büyür, şehir susuz kalır, Trakya ikiye ayrılır falan filan...asıl mesele, Boğazdan geçemeyen savaş gemilerinin yapay kanaldan geçerek Karadenize açılmasıdır...batının emperyalist devletlerinin savaş gemileri olacaktır bunlar...ABD,İngiltere,Fransa, Kanada bu devletlerin en önemlileridir...karadenizi istila eden bu devletlerle, kıyısı olan devletler arasında çıkabilecek bir çatışmadan en büyük zararı Türkiye görür...eğer amaç, bu ülkeyi böylesi bir çıkmaz ortasına atmaksa, korkunç bir plandır bu...

vatandaş olarak, kanalın açılmasına karşıyım açıkçası...çünkü, ülkemi canımdan daha çok seviyorum...bu böyle biline...

Başa Dön