"Sabah 05:00'te uyanıp yazmaya başlayanlar, muhtemelen hala kahveyi icat edememişlerdir." - Dorothy Parker (kurgusal)"

yazı resim

Ben yalandan küsecektim
Sen ise barışmak için
Üç nisan şakası yaptım diyecektin
Ben de; a öyle mi?
Barışalım o zaman
Diyecektim,

Barışalım,
Tut elimi…

Nisanların şaka olmadığını
Ne zaman öğreneceğiz…
Ne vakit vurdu beni kıyıya
Bu kör olası hayat…

Ben çok şeyler öğrendim
Unutup unutup tekrardan
Biliyor musun;
Çok kereler yazdım seni
Çok kereler…
Yırtıp yırtıp en başından
...

Ne çok arardım seni
Körebe oynarken
Ne çok…
Oysa şimdi bulamıyorum
Gözlerim de açık

Bildiğim tüm şarkılarda yoksun
Bir elmanın öteki yarısı
Cadde ve sokaklarda sen yoksun
Senin olduğun yerler ben
Söner gece ışıkları evlerin
Ellerim ellerinden,
Gözlerim gözlerinden yoksun...

Nereye saklandın
Nasıl bir oyun bu körebe
Yıllarca aradım
Yoksun...
Yoksun hiç bir yerde
...
Ben yalandan küstüm
Şimdi gözlerimi açsam
Sen gelsen...

Kötülükten uzak içimiz
Sadece oynuyorduk…
peş peşe çocuk olup
Ne zaman bitti oyun
Biz devler bekliyorduk Kaf dağından
Ne vakit…
Ne vakit indirdi bizi bu hayat
Anamızın kucağından...

...

Serkan Ökçe

KİTAP İZLERİ

En Uzun Gece

Ahmet Altan

Aşkın Karanlık Coğrafyası: Ahmet Altan'ın "En Uzun Gece"si Töre cinayetlerinin gölgesinde akan bir tutkunun trajik öyküsü Ahmet Altan'ın "En Uzun Gece"si, aşkın ve acının iç
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön