soluğum kesiliyor donuk ve durulmuş
niye susmaktasın be şükrü abim!?.
bir beyaz entaride
en susta beraatla
kesilmiş bedene cezan
tefekkürle çeksene!..
müebbet ölüsün ya
akciğer kanserin de
ölmüştür değil mi
ve canın ne çok sigara çeker şu anda
/saklanıp cemaatten bir nefes üflesem mi?../
”şua
canımı yaktı
saçımı döktü ama
ille de hemşirenin kalçaları
akşamları hep giden”
“ciğerimin ağrısı bundan… ”
“birde
kapıya yanaşan ayak sesleri
giderek kaybolur ya içeri girmeden
sökülüp çıkar içimden
kendi sesimle konuşmak içindir
bütün bu öksürmem… ”
”yendim oğlum” demiştin,
Zağnos köprüsünde hatırla
önde giden kızın saçlarına bakıp
“artık gözlerine bakmıyorum kimsenin
saçları değiyor gözbebeklerime
herkesin”
…..
ve deli sinan’ın terazisinde
bütün ağırlığınca gülmelerin…
Şimdi en sevdiğim dediğin Nisan
Hiç bitmeyecek uzunlukta hediyem sana
Gir koynuna
istavritler şaka yapıyordu ya
İZMARİTLER gerçekti Ganita’da
Bürran SAKA
Trapezus Zamanları
] ]