Fizyolojik sebepleri kenara bıraktığımda eskisi kadar agresif değilim, olmamaya da çalışıyorum Öyle ya Ölüm diye bir gerçek var Öfkemle kalbini kırdığım bir iki gün sonra ölebilir, al şimdi başına belayı düşünceleri beni içten içe yiyebilir, bu bir seçenek Bana bir şey olabilir, eleman ölmeme rağmen hala bana kin tutabilir, bu da bir seçenek Ha Ben elemanın kinine karşılık yaratana yalvarıp, hortlayabilir, arada evinde rüzgar estirebilir, elektriğin voltajıyla oynayıp ulan güzel aile evladı Millet ülkeyi soydu soğana çevirdi, ona sesin çıkmadı da, taka taka bana mı taktın lan diye isyanlarımla sıkıntı çıkarabilirim bu da bir seçenek... Şaka Bazen.
Zamanın acımasız olduğu bir gerçek Teker teker ölüm hepimizi alacak İster 10 sene, ister 20 sene daha fazla yaşa Bitecek İster kendini yogaya ver Bitecek İster ben inanmıyorum dinlere de Yine bitecek Kaçamazsın... Öleceksin Şahsen mesela isterdim ki efendi gibi ucuza biramı alayım, ufak ufak biriktirdiğim maaşımla da bir ev alabileyim, aileme bir değer, bir katkı sağlayabileyim isterdim, fakat olmuyor
Niye olmuyor? Sıradan bir askerin, belli bir soydan gelen şahtan daha iyi olduğunu yediremedik Niye olmuyor? Son peygamberin onca zengin, okumuş etmiş tüccar varken, 40 yaşında olmasına rağmen salt doğru bir insan olduğunu kabullenemedik Niye olmuyor? Yerine atadığı Aliyi irdeleyemedik Onun öldürülmesini kabullenip gaddar Muaviyeyi baş tacı ettik Aaa? Alevi miyim? Değilim Yanlışa yanlış diyen bir bireyim. Niye olmuyor? İsanın kendilerini seçilmiş sananların seçtiklerinin yozlaşmış olduğunu göremedik Niye olmuyor? Musanın firavuna kafa tutmasına rağmen, gerçekleri hissedemedik, eski adettir, biz yine öküzleri baş tacı edelim dedik.
Şimdi mesela, özgür olduğumuzun iddia edildiği ilginç bir çağdayız Erkekler güçsüzleştirilmiş.. Her yaptıkları eleştirilmiş Kadınlara güç verilmiş Derken sorgusuz sualsiz ama imzalı deneysel sıvılar vücutlara enjekte edilmiş, devamında yüzlere maskeler taktırılmış Bilim ve dilsiz şeytan aynı yolda ilerler olmuş.
Hani düzen öyle bir hale geldi ki sanki uyuz ve sinir bozucu 35li yaşlarında insan kaynakları ile yaşıyoruz Doğruyu söylediğimizde ama bu böyle söylenmez deniyor Eleştiri yaptığımızda fakat üstünüze karşı tavrınız hoş değil deniyor. Gün sonunda ise çözüm üretilmiyor Farklılık olmuyor. Yaratılan sisteme boyun eğilmek mantıklıymış ve olması gerekenmiş gibi dayatılıyor.
Özet: Kim olursanız olun Kendinize güveniyorsanız her şeye sıfırdan başlayabilirsiniz. Bu yüzden istediğiniz gibi yazıp, çizip hatta konuşup davranabilirsiniz Yapamıyorsanız da Eleştirin tabi Fakat konu eleştirdiğiniz mi yoksa sizin yapamadıklarınız mı? Düşünmeli (Yazının üstüne Demir Demirkan Öfkem ve ben dinleyin)