Ömer bir kapı açtılar bak sana,
Bir bahçeye giriyorsun, şaşırma
Onu İkizpınar'la karıştırma...
Böyle bir bahçe görmedin, böyle güller görmedin
Biz de görmedik Ömer, bunun için şaşırma
O ebedi elmaları toplama gülmesinler
O muzları, incirleri saklama gülmesinler
Hep dikenli yollarda yürürdün buralarda,
Zümrüt bağları bile kabustu buraların...
Ömer bir kapı açtılar bak sana
Bir saraya giriyorsun şaşırma
Onu Ayvansarayla karıştırma...
Bu sarayda huriler var, böyle güzeller görmedin,
Biz de görmedik Abi, bak bu yüzden şaşırma
O kızlara yüzünü çevirme gülmesinle
Düğününe Kanberi çağırma gülmesinler
Haa bizi de çağırma ayrı dünya biliyorsun
Belli az üzüleceksin, son üzüntün bu olsun
Ve bir de şu yazın köyde çocukların hatırına
Seninle çelik- çomak, hol oynama şansımız,
Ganj nehrini toparlayıp, getirme seansımız
Sömestrileri anlatma şansımız kalmadı hani
Ki höyükte bir cigara tüttürme keyfin gibi...
Birimiz Tac Mahal'deydik, birimiz Marakeş'te
Mübarek ruhun burada eksiğimiz yok işte...
Ah Ömer bunlar bir şey mi laf olsun bizimkisi
Sen bağlara, saraylara, dilberlere şaşırma
Makamını da çok övüp sabrımızı taşırma...
Ömer bin kapı açtılar bak sana
Sonsuz nimetler saçtılar, baksana...