ötem mayın

dökülen suyum / dönen taş / ezilen sabrım / kekik kokar bir yanım / ötem mayın

yazı resim

ahhh kirvem
bir kuş uçur
Halep kırması yarı Arap
gagası hızmalı ayağı halhal
bir kuş uçur
konsun yüreğime
yüreğim matar*

kar düşer Karacadağ'a
ay bedir
vahyi indirir dolunay
morarır dudaklarımda sevişgen ayaz
bakışımın karardığı pencere
parmaklık pervaz
yaz sıcağında yüreğimi kavuran
doğulu tipi amansız boran
omuzlarına dağılan
saçlarının soluğu ensemde
dört mevsim hışırdayan
öte yandan
yüreğim güneşte Harran
köz düşmüş harman
savrulur küllerim

ahhh kirvem
Girani'de** baş tutan kirvem
Karacadağ'a bakardı ranzam
ranzam ki
her bulduğu çarşafla geceleri
kaç bin kez kendini asardı

masalın orta yerinde
o sabah
gökyüzünün içimde mendil gibi
sallandığı sabah
sevdim seni
sevdamı
bir tabaka kaçak tütün gibi
sardım kuşağıma

- sevdam sakıncalı yanım
Göçer kızın
fındık irisi gözyaşında yunmuş
Urfa şafağı kadar temiz -

dökülen suyum
dönen taş
ezilen sabrım
kekik kokar bir yanım
ötem mayın
derim esmer dilim esmer kaderim esmer
biberdir dudağımda türküler
Türk'üm Kürt'üm Yezidi'yim
Soğmatar'da Süryani Suruç'ta Arap yanım
Kazzaz pazarında satılan terim
adını sudan alan toprağım kurak
dilimde bulutlar küflü
Ursu'dan Ruha'ya
peygamber okuluyum

şiirin hangi katında intiharı denesem
dur diyor -di li geçmiş zaman
on bin yıllık dekor
canlanır yaşmağımı kaldırsam
ipliği sevgi deseni özlem
kumaşlar dokuyorum
mirra gibi yüreğe sunulan

bir saza karadut gövdemin
çığlıklarını işkence artığı zamanlardan
duyan Ayn-ı Zelha'm
duy ve bil
Nemrut'tan bir öfke gibi patlayan güneşin
saçlarına belik belik ördüğü gizi
katliamlar görmüş çoğrafya ötesinden

bil ki
iki göz içimde
biri cennet biri cehennem
su ve ateş
Ayn-ı Zelha'm
Karacadağ şafağında
uyurken Halil-ül Rahman
gök yüzüne bak
bak ki
bir mendil gibi içinde
şafağın sallandığı an
iki yıldız
biri birine kayacak

Başa Dön