Öyküm

Öyküyü aramaya çıkacaksan, ay ışığında yol alacaksın. Ay ışığını arkana alıp yanında beliren dört gölge arkadaşınla izini süreceksin… Ve öykünün yerini onlar gösterecek sana. Öyküyü bulduktan sonra Nuh tufanını gönderip insanlığın üzerine; her şeyi boğup her şeyi tekrar yaratacaksın…

yazı resim

Öyküyü aramaya çıkacaksan, ay ışığında yol alacaksın. Ay ışığını arkana alıp yanında beliren dört gölge arkadaşınla izini süreceksin… Ve öykünün yerini onlar gösterecek sana. Öyküyü bulduktan sonra Nuh tufanını gönderip insanlığın üzerine; her şeyi boğup her şeyi tekrar yaratacaksın…
İlk gölgen muhalif olacak, belki sokak köşesinde bir şarapçı, robot gibi her gün aynı hareketleriyle aynı saatlerde aynı yerde bulunan insanlara inat her gün şarabını farklı bir köşede içecek… Belki de bir gerilla olacak, iktidarlara ve onların sistemine kurşun yağdıran bir savaşçı, kim bilir evlilik sistemine başkaldıran bir muhalif bekar…
İkinci gölgen aşk olacak, sabahlara kadar kimsesiz sokaklarda dolaşıp sevgilisini ıslıkla çağıran gencin hangi sokağa hangi kapıya bile bilmeden aşkını bestelemesi…
Üçüncü gölgen eşitlik olacak. Zengin bir genç yüksek taş binanın tepesinden boşluğa bıraktığında kendini, vücudunun değdiği her yere ölümün eşitliğini kazıyacak…
Dördüncü gölgen ise yaratıcılık olacak, ateist biri Tanrı’ya baştan bir kader yazıp tek kötünün şeytan olmadığını anlatacak… Belki de çamaşır ipine dedikodularıyla el ele çamaşırını asan ev hanımı bu kez o ipe köleliğini mandallayacak…
Kimileri zifiri karanlıkta çıkar dünyadaki yolculuğuna, kimileri de güneş tam tepedeyken yol almaya çalışır. Gölgeleri yoktur, dilsiz ve sağırdırlar. Herkes gibi yaşarlar. Ben ay ışığında yola çıkıp, öyküyü aradım.. Ve bir sürü gölgem olsun istiyorum…

TAŞKIN EROĞLU
taskineroglu@hotmail.com

Başa Dön