Ruh Katili
...Kırmızı göklerden dökülen zehirli elmalar
Olgunlaşmadan ısırıldılar...
Eski bir su testisi ve
Bir şişe üzüm sirkesi
Süslüyorlar ruh katilinin mezesini.
Bir kalbin attığı yerin karesini çıkarırdı katil
Demlenerek şişelerin kadınsı şekilleriyle içlene içlene.
Soruşturmalar mevsimlerden yanaydı ya;
Suçlu sayılmazdı bu yüzden jelatinle kaplı yürekler.
Bence, bir cesedin katilini zamana sormak gerekli
Belki de
Bir sigara yakıp atmak denize.
Bakın orda!
Bakın...
Bir kalbin attığı yerde
Kenarını hesaplıyor gölgesinin bu sefer.
Eriyen bir beyinde tutsak kalmış bir aşkı besliyor.
Ne zaman katil olmuştu bu insan?
Çok gerilere gitmeye gerek yok esasında.
Alınası filmler listesi çıkarmaya çalışırken
Olan olmuştu.
Bir kadına aşık olmuş,
Bir adama da vurulmuştu.
Kalbinin geometrisi karışmış,
Formüllerini araştıran bir başkası ise
Çoktan bir çıkmazın dibinde.
Elinde kelimelerden bir çiçekle kalakalmıştı.
Yapılan kalp masajları ve hayat öpücükleri
Birer hediye oldu ona.
Çünkü; özlemi bir avuç el ve dudaktı belki de.
Ne var ki kurtulamadı, ruhu bedensiz kaldı.
Ağlıyorum yapraklarına bir kitabın.
Aşkın cinayetlerine adanmış bir adamın
Soluk yüzünü görüyorum.
Cesedinin başında ona
Kırık kelimelerden şiirler okuyorum.