Sancı
Kervanımla yoldayım yol güden sayın hancı!
Mevsim, iklim, saatler her çağdaşım yabancı
Olgun alıp, ham satan, ey yoldaki bezirgân,
Tartın, ölçün, litren yok, işte bunlar bir sancı.
Toprağından, suyundan kirletildi hamurum
Güç bulduğum noktada, devleşen bir şuurum
Hammadde unsuruyum var mı sana kusurum?
Tartın, ölçün, litren yok, işte bunlar bir sancı.
Bilmemek, bilememek, bilmiş gibi görünmek
Doğarken yok bu kural, ölmeden önce ölmek.
Açılmış her çukura hiç durmadan direnmek,
Tartın, ölçün, litren yok, işte bunlar bir sancı.
Ey bildiğim karanlık, milyonda bir rastlantı
Mahşer yerinden sembol bir avuçluk yerkatı
Çağın dışında kalmış, sanki Kyros’tan çatı?*
Tartın, ölçün, litren yok, işte bunlar bir sancı.
Neler verdin sebep ey derdime dertler katan
Bir avuçtur toprağım çömlek yapıp su tutan,
Her ören yer tekinsiz, düşe durup kur yapan,
Tartın, ölçün, litren yok, işte bunlar bir sancı.
* M.Ö. 574 de Anadolu’yu hâkimiyeti altına
alan, Pers Hükümdarı.