Şarap Tadında Bir Kadın

"kışkırtıcı şiirlerimin serüvenine / sığındığım gece yarıları / adını koyduğum bütün senleri / topladım urlarımda / kırıntılarını bile serpmedim et kokan / ayak üstü sevişme anlarımıza / tek vücut sevişken tenlerimizde / bastırdım susuzluğumu /

yazı resim

Yaramın kabuklarını kazıyıpprefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /

savuruyorum rüzgara

sevda zinciri oluşturan

cüzzamlı ülke insanlarına

korkuyla beslenen

cellat suretleri işleniyor

aniden ayaklanan ölülerin sarkan etleriyle

parçalanıyor birlikte erdemli yanlarım

ve şair urlarını okşuyor

sakin yutkunuşlarıyla

sizleri bana ve sevdama kışkırtan

sisli geceleri

teker teker dokuyorum tezgahımda

işte beninyapımı

başlatıyor aşk serüvenini :

gece serin ve uykusuzluğunu almış üstüne

ayın üstünde izlenen seyirtken yelkovan

sabahauzatıyorsuskunluğumu

beklemeden söykülerimin mırıltısını

avucunda sektirmeden beklettiği umutlarını

kırıntı kırıntı döküyor yeryüzüne

onun adını koyan

ben

uzun kuş bakışı gözlerimin keskinliğiyle

urlarımın büyümesine aldırış etmeden

anlatmaya çalışsam

onların bana hayranlığını

olmaz olur şeylerin ezikliğinde boş

en kayıtsız sıkıcı broşür laflamalarında

bol katıklı arkadaş sohbetlerinde

bilerek söylenen bakışların kendisi bile

olmaz olur şeylerin ezikliğinde boş

çalışsam didinsem karşılığı sen

yolculuğa çıkartıp

arkamdan beklesem yine ben

ardı ardına seviştiğim

tek tek parçalandığım

ben gibi

askıntı bir sessizlik üzerimde

aynıları giymişim üzerime

içi boğuk ter kokularını salan etrafına

acınası tinsel erkeklerle sevişen orospu

bağırsana artık yeterince uzak

kısa kısa bacaklarını kaldırsana yüzümden

korkularımı uzaklaştıramıyorum teninden

sevsem tenime zarar seni

itsem istemesem sevişkenliğimdem uzak

başkaları var desem yalansız bir istek

atılgan duyumlarımı üzerime yığsam

acınası bir halde oluyorum

adına işlediğim cinayetleri bile

aklımda tutamıyorum kadınım

birini tuttuğumda öbürü askıntı üzerimde

ukala serseriliklerden bir yudum daha

zehir kusmuklarda boğulan

ama beceremiyorum içimdekileri kusmayı

evet boşaltmayı yediklerimi

bir hayvan böğürtüsü halinde boşalmayı

ve ayrılmayı kadınım

çünkü aşklarımın uzantısı bir ülkedeyiz

sevişemiyoruz artık

kışkırtıcı şiirlerimin serüvenine

sığındığım geceyarıları

adını koyduğum bütün senleri

topladım urlarımda

kırıntılarını bile serpmedim et kokan

ayak üstü sevişme anlarımıza

tek vücut sevişken tenlerimizde

bastırdım susuzluğumu

utanmadım

sevişemiyoruz artıkları

unuttuğum anda uyandığım yatakta

vücudumu okşayan ellerin

ter kokularından

iğrendim onlardan

uzaklaştıramadım kendimden

ve senden

neyin zamanı gelmişse eğeroradadır

o kokladığın tenin zararsız imgesinde

onun adını koyduğum kelime oyunlarında

ister aynı coşkulu hareketlerin uzantısı

ister üzgün ışıkların aldatıcı sıkıntısı

vuruyor sözcükleri anlamı kopukDÜNYAMA

akıtıyor kesik kesik

yürütüyor ıslak şarap tadında bir kadın

beyaz ürkekliğini bakışlarına süngülemiş

acılarımı şiirleştiren bir halde

asık suratla

nedir ki sevmenin son anında bıraktığı tat

uçucu bir aşkla perçinleşen

kederin izi

kurutuyor tenimin her şıkırtılı sonunu

heyy !iyi insanlarsesleniyor size zerdüşt

bırakma sakın kendini rüzgara

sonunu getiren insan saplantısı hastalıklara

dokunma uçup kendini bulamazsın soluk soluğa

bu kavganın orta bir yerinde

sevdiğim sana sesleniyorum

sakın uyuma sabahın zehir uzanışında

karşıma geç ve parçala

uçuşan sevda yarası türküleri


[TA1]

Başa Dön