Say Ki;

yazı resim

Say ki; unuttum seni,
Hiç tanımamıştım zaten.

Say ki; sevmedim kokunu,
Duymadım sesini,
Ellerini hiç tutmadım zaten,
Üşümedim rüzgârlarında…

Say ki; sancılı bir sanrıydı her şey,
Yakmadım gün batımlarını gözlerinde harelenen yıldızlar gibi,
Kızıllaşırken ömrümüz bağ bozumu zamanı,
Halaza bir koruk kamaşması almadı seni benden.

Say ki; soludum seni,
Göğsüne çığ düşmüş kaçakçı gibi soluksuzdun.

Say ki; elverdim rüzgârına;
Fırtına kuşları gibi sessiz, kalabalık ve yönsüzdün,
Karanlıktın göğümde,
Korkuyordun…
Yapayalnız ve imgesiz şiirler gibi,
Dinliyordun kendini; kupkuruydun.

Say ki; su verdim çeliğine,
Vermesem solacaktı körüğünde bir mavi.

Say ki; uğurlamadım seni,
Güle güle düşürmedim peşine dostluğumu,
Bir can suyunda büyütüp iki dal menekşeyi,
Boynuna asmadım hercai diye…

Say ki; yazılmadın sen,
Benim geldiğim kadar bile gelmedin kalemin ucuna.
Bütün eril yüklemlerimi aldı gitti pusulasız bir sözlük,
Ben kaldım buralarda,
Ben kaldım, tümcenin herhangi bir yerinde,
Yüklemsiz bir özne gibi.
Sen hiç yazılmadın.
Sen, dişil özlemlerimin eril pusulası,
Sen, kuzey rüzgarlarımın uğultulu kuyusu,
Sen, kendini ele vermiş bir ihanetin yansıması,

Gün yanığı gözlerimin kıvılcımında,
Işıklanırken düş dilendiğim kapılar,
Öğrendiğim her harf denizinde,
Söz okyanuslarına yazılmadın sen.
Hiç yazılmadın…

Serpil Başak
24 Kasım 2008-Antalya

]

Başa Dön