Dört bi yanı acziyetle örtülüydü şehrin...
Loş sokaklar arkasından fahişeler,
Bekaretin bekçisiydi...
Şarap kokan kaldırımlar refakatçi olurken,
Karanlığın kalbineydi yolculuk...
Bir kadın var boynu ince narin,
Bir kadın ki gülümsüyor hain...
Bir adam var kahverengi gözleri,
Bir adma ki ızdırıpda daim...
Bir adam var sol yanında göğsünün,
Lacivert gökyüzünde uçmak isteyen,
Bir serçe besliyordu..
Sen yalana inanmaktın lakin ısrarla istiyordu...
Sen adım atardın şehrin rıhtımında,dalgalar susardı..
Karşımızda gri renkli şablonuyla avrupai manzara...
hüzün verirdi sönmüş izmaritler..
Zihnimin kuytusunda sarı saçlı yaygara...
Ellerinle yanaklarıma değerdin sen,
Sakallarım deniz kokardı...
Sen gidince toplamıştım varolan hepleri..
Gördüğüm tablo anca hiç kadardı...
