SELAMÜN ALEY 'KÜRT'
Bu ilginç başlığa bakıp da tıpkı Ezan-ı Muhammedi gibi evrensel bir parola olan
muazzez ve mükerrem selamımızı sağa sola çekip kıvırdığımı ve ona göre yeni bir
uyarlama çabası içinde bulunduğumu sanmayın lütfen...
Sümme Haşa ne haddime...
Bu başlığı kullanmaktaki amacım, enaz bin yıldır kadim kardeş olarak beraber
yaşadığımız, sevinçlerimizi, tasalarımızı, mukaddes değerlerimizi ve
törelerimizi paylaştığımız, künyelerimizi oluşturan harflerin bile ufak bir yer değişik
liğiyle aynı olduğu yani kısacası bir elmanın iki yarısı olduğumuz KÜRT
KARDEŞLERİMİZE BİR DEFAYA AMA PİR DEFAYA MAHSUS ÖZEL BİR SELAMLA
SELAMLAMAK.
Selam sevgili Kürt kardeşlerim, SELAMUN ALEYKÜRT...
Enaz bin yıllık Kadim kardeşliğimize, Yurttaşlığımıza, Akrabalığımıza, Hısımlığımıza,
Kirveliğimize, Birlikteliğimize Selam Olsun...
Son yıllarda aramıza nifak tohumları ekerek kargaşa ve kaos beklentisi içinde ellerini
oğuşturup rant tezgahının işleyişine umut bağlayan ezeli ve ebedi düşmanlarımız
olan iç ve dış mihraklara, kardeşi kardeşe kırdırtmak amacıyla kuzu postuna bürünüp
kürt kardeşlerimizi seviyor ve kayırıyor pozsiyonuna girip onları kendi kardeşlerine
ve devletlerine karşı, okul çağındaki küçük çocukları bile alet edip kışkırtarak
devletimizin kolluk kuvvetlerine ve kamu binalarına saldırtmak suretiyle sükuneti ve
asayişi bozmaya çalışan sivil itaatsizlik hareketlerine öncülük eden yeni kuşak
LAWRENCELERE, yani aşağılık ajanlara yuf olsun, ayıplar olsun, Lanet olsun!
Kürt kardeşlerimiz tarihini ve Atalarını iyi bilirler...
Daha dün cennet yurdumuzu işgal ederek ve pis çizmeleriyle muazzez topraklarımızı
çiğneyen ve on binlerce masum insanımızı hunharca katleden başta soysuz İngilizler
ve alçak Fransızlar olmak üzere istilacı Avrupalıların Hiçbir Müslüman Türk'ü ve
Kürdü günahları kadar sevmeyeceklerini ve onların gözünün sadece zengin Anadolu
coğrafyasının kaymağında, yani maden ve petrol kaynaklarında olduğunu iyi bilir...
Büyük Atatürk öncülüğünde Kahraman Milletimizin Çanakkale ve İstiklal
Harbinde uğrattığı ağır hezimet ve verdiği tarihi ders hala onların karanlık ruhlarında
ve puslu yüreklerinde onunmaz bir yara olarak tazeliğini koruyor ve dünya var oldukça da
koruyacaktır.
Cumhuriyetimiz kurulalı beri her fırsat buldukları anda Türkiye'nin büyümesini engellemek,
istikrarını bozmak, dünya ülkeleri nezdinde itibarını sarsmak ve önce ağır bir borç batağına sürükleyip
en sonunda da bölüp parçalamak ve daha rahat kontrol edebilecekleri ve daha kolay
sömürecekleri mini kukla devletçikler vücuda getirmek emelleri de her daim kaaimdir.
Yıllardır ülkemize musallat olup binlerce taze fidanımzı tabutlar içinde baba ocaklarına göndererek nice
ocaklar söndüren, 'Er Mektubu Görülmüştür' olgusu ve süruru yerine 'Er, Erbaş, Astsubay ve Subay şehadeti görülmüştür' trajedisi yaşatan, ülkemizin yüzlerce milyar dolarlık kaynaklarını heba eden terör örgütünü
en çok finanse eden ve fikir bazında besleyen yegane güç Hain ve kalleş Avrupa'nın bizatihi kenabdisidir...
Avrupa'dan sonra terörünün en büyük iki finansörü ve koruyucusu ABD ve İsrail'dir!
Burada bu şer güçlerin terör örgütüne sağladıkları her türlü maddi ve lojistik destekleri uzun uzun anlatacak değilim...
Yıllar önce dağlara tüneyip gene en çok da Kürtleri katleden bir avuç eşkıyanın 30 yılı aşkındır
nasıl olup da kökünün kazınamadığı onlara ne denli önemli finanslar sağlandığının bariz bir örneğidir!
Bügün terör örgütünün parti adına bürünmüş siyasi kanadının lider kadrosunun önünü boş görüp bölücülük
söylemlerini sabır taşıran bir boyuta taşımalarında kimlerin cesaret katkılarının olduğu,
bu meyanda kimlere güvendiklerinin emareleri, şifre ve kodları açıkça ortadadır...
Diyarbakırımızın orta yerinde terör örgütünün sözde bayrağının göndere çekilmesini
teklif edecek kadar gözü dönmüşlüğün müsebbipleri tabiri caizse bu 'deli cesaretini' direk
Avrupadan almaktadırlar!
Çok şükür ki bölücü örgüt ve onun 'siyasallaşmış hali olan' fırkanın düşüncesini taşıyan Kürtler
oldukça azdır ve onların da çogünluğu Türkiye'nin bölünmesine karşıdır. Sadece Kürtlere daha çok
sosyal ve kültürel hakların sağlanmasını isteyen insanların oluşturduğu bir gruptur...
Kürt kardeşlerimizin yüzde doksandokuzu ülkelerini dobra dobra seven ve bir milim toprağımız için
bir milyon canı esirgemeyecek insanlardır.
Hepsinin evlerinin baş köşelerinde Mübarek Kur'an'ımızın yanında, Şanlı Ayyıldızlı Bayrağımız ve Atamızın resmi asılıdır...
Diyarbakır'lı, Şanlıurfa'lı, Tunceli'li, Batman ve Hakkari'li kardeşlerimiz hiç bölünüp de daracık bir alana hapsolmak ister mi?
Gene bu sevgili halkımız, yaşadıkları illerinin yanısıra,
Bir İstanbul'unun, Bir İzmir'inin, Bir Bursa'sının, bir Ankara'sının, bir Malatya'sının, Bir
Rize'sinin olmasını istemez mi?
Herkesin her yerde akrabaları, hısımları, hemşehrileri ve sevdikleri var...
Hiçbir aklı selim Kürt Kardeşim ayrılık gayrılık olsun ister mi?
Daha dün dedelerinin Canakkale ve İstiklal savaşında çiftlerini çubuklarını bırakıp baş açık yalınayak cephelere koşup Türk kardeşlerine kol kanat, omuz olup düşmanlarla kahramanca çarpışarak, şehit düşenlerin aynı toprağın bağrında koyun koyuna dizilip uyuduklarını unutur mu?
Ah keşke gaflet içinde olup da düşmanların hain emellerine hizmet eden, hele de TBMM' de halkımızı temsil konumunda bulunan devletin sağladığı imkanlarla devletini taşlayan, asıl gafiller keşke bunun idrakinde olsalar da aldattıkları bir avuç terör yandaşıyla beraber
nadim olup, gözyaşı döküp aslına rücu etseler...
İnşallah birgün kendilerini pohpohlayıp, sözde vaadlerde bulunan ve cesaret veren sinsi düşmanların
asıl emellerini ve maskeleri düşen kellerini görüp
'zararın neresinde dönülürse kardır ' sözü mucibince kendilerine gelip ülkemize verdikleri
zararın kaç misli fayda ve hizmette bulunurlar...
Daha yazacak pek çok gerçek olmasına rağmen bu kadarını kafi sayarak, yukarına zikrettiğim temenninin gerçekleşmesini niyaz ederek sözlerimi mükerrer şekilde Kürt Kardeşlerimi selamlayarak bağlıyorum...
SELAMÜN ALEYKÜRT...