asalak ağaç mantarı
gövdemde yaşam bin yıldır
kapımda bin yıldır eynimde
hırkam bin çileli düğüm
ya/şam'ın şekeri diye
söze başlardı babam arap
nedense her gördüğüm
orman ürküsü kirpiklerin
can eriği çiçekleri
bahara yağan pembe kar
martı çok şiirde imge
ya karabatak küskün ses
nereye sığar ölü rüzgar
gibi kalır kaya kovuğunda
kasırgamın öfkesi denendi
tuzu tartıldı okyanusumun
çekim alanındayım toprağın
eski adı eski anlamı ne
ya da hangi zamana çekimli eylemi
ölümün sağı solu belli değil
sesini yanına al