Toprak Aşkı

Sevmiştim demek ile ben karşımdaki nesneyi seviyorum demenin arasında bir maddesel dünya kanunun olduğunu unutmayalım.

yazı resim

TOPRAK AŞKI
Yaşadığımız güzel ve çirkin alışkanlıkları bize mutlak zamanın içinde öğreten bazı değer
verdiğimiz önemli kişiler vardır. Sizlere bir şeyler kattığı için kendini düşünmeden bize kendi
ruh halini yansıtmak ve en önemlisi bizleri yoksul düşüncelerden,mantıksız hareketlerimizden
önce bize yardım ettikleri için önemlidir.Takdire laiktir o bahsedilen kişiler.
Yaşanan güçlü aşklar ne içindir ki? Bu soruyu bazen sormasak da sürekli bizi irdeler ve
yanıt vermemizi engelleyecek derecede kinayeli bir sorudur. Ben çok sevmiştim demek bile
zor bu hayatta ve aşkta ki yönünü belli etmek gerekir. Sevmiştim demek ile ben karşımdaki
nesneyi seviyorum demenin arasında bir maddesel dünya kanunun olduğunu unutmayalım.
Hatırlarsak insanların zorlu bir durumda kaldığı anda karşısına bir kahraman çıksa da
beni bu çıkmazlardan çıkarsa deriz.Ve çoğunda hayaller çöp kutusuna atılmış birer yığın olur.
Artık tabuların yıkıldığını ve gerçek aşkların yani duygusal aşkların başladığını anlamalıyız.
Bizlerin kalbinde sanatın doğuşunun aşka bağlı olduğunu anlamak zor olmamalı.Herhangi bir
hayvan resmi çizerken,müzik türlerine yakınlık gösterirken,el sanatları ile uğraş içinde olduğu
muz o ufacık saniyelerin içinde bile aşkı sevmek isteriz. Bu bizim doğamız aşkı sevmek için daha da fazla aşık olmalıyız.Bizlerin tanımına gelince o sandığımız hayattan yani maddelerin
hakim olduğu o karanlıklardan bizleri çekip alan ve cennetin o eşsiz toprak türlerinden sadece
bir avuçluk olan kısmını ama bizim için dünya’nın anlamı demek olan toprak türüne her vakit
sahip çıkmak istiyorsak. Toprağın kurumamasına ve onun senin gönlünde her zaman olacağı
na kendine ona ve hayallerine sahip çıkmamalısın.Unutma belki dün senin hayatında hayal kuracak bir evin,araban,onun gözleri ve en önemlisi o olmayacaktı.Sana bunları o öğretmişti.
Sen daha fazla sevmelisin ki aşkındaki kudret gün ışığına çıksın.Ve mutluluk içinde öl…
Şimdi gün ışığındayız.Mutluyuz ama kendimize de söz verdik.Beraberliğimizce hayat
tan tat almayıp sonsuzluk süresince hep yan yana olduğumuzu bildiğimiz sürece bu yaşamdan
tat almalıyız.
Devam eden cümleler bize aşkın sadece pencerenin dışından bakıldığında şeffaf olma
yacağını ve her zaman o topraktan tat alan kişiler olduğumuz sürece bize aşk’ın ne kadar saf
hisler olduğunu anlayacağımızı belirtir o beyaz masum topraklar… ] ] ] ]

Başa Dön