Vapurlu Hülyalar

yazı resim

Sessiz vapurlar ilerlemeye devam ediyor koyu karanlıkta
Ölü bir sükunet kaplamış yakamozu
Kavuşma isteğiyle dolmuş martılar, güneşin sımsıcak dinginliğine.
Yakarışlar doluyor tan yerinin ağırmasıyla.
Denezin neşeli çığlıkları vuruyor sahilin kıyılarına.
Martıların kanat sesleri çarpıyor yüzüme usulca.
Rüzgarın narin fısıldayışı geliyor kulaklarıma.
Bulutların pamuk gibi yumuşak saf özgürlüğü kaplıyor ruhumu.
Güneşin sımsıcak kokusu doluyor ciğerlerime
Martıların çığlıkları ve kanat çırpışları kaplıyor mavi enginliği...

Vapurlar yaklaşıyor limana,
Beni çağırıyor vapurların keskin düdük sesi
Kayalıklara çarpan dalgalardan sıçrayan su damlaları,
Narin ve ıslakça okşuyor çıplak ayaklarımı.
Yumuşakça esen bir meltem havalandırıyor beyaz elbisemi.
Tekrar bir düdük sesi kaplıyor boğazı.
Vapurun soğuk, ıslak tahtalarıyla buluşuyor çıplak ayaklarım.
Vapur, hantal bir kapluğumba gibi ilerken,
Denizin çarşaf gibi yüzeyinde,
Pervanelerin oluşturduğu dizemli dalga musikisine hayran oluyorum,
Birkez daha aşık oluyorum mavinin tüm tonlarının süslediği deryaya.
Kıyıya ağır ağır ilerleyerek yaklaşıyoruz.
Vapur yine keskin bir düdük sesi çıkararak duruyor.
Adımımı yemyeşil nemli çimenlere atıyorum.
Kiraz çiçeklerinin buğulu kokusu karışmış,
Yüzümü, okşayıp geçen esintiye.
Beni etkileyen sarsan bu güzellikler öyle eşsiz ki
Nutkum tutulmuş bir şekilde bakıyorum enfez manzaraya.
Vapurun düdük sesiyle silkiniyorum daldığım hülyadan
Gidiş vakti gelmiş,
Yeniden vapurun soğuk, ıslak tahtalarıyla buluşuyor çıplak ayaklarım.
Vapurun en ön tarafına ilerliyorum
Güneş batmaya yaklaşmış,
Dalagaları turuncu, mor, pembe bir yakamoz dalgalandırıyor
Bulutlar pembe düşler alemini yansıtan, renk cümbüşüne bürünmüş.
Ağır ağır ilerliyor vapur, suyunu yüzeyini bir yol gibi açarak
Bense yeniden dalıyorum bu güzel manzara karşısında,
Vapurlu bir hülyaya...

Başa Dön