Victory, Valentine, Vagina ve Dans… İşte Bu Yılki Sevgililer Günü

Doğadaki dişilerin hiçbiri hor görülmedi bizim kadar. Hiçbir dişinin dişiliği, kötüye kullanılmadı, iğdiş edilmedi insan dişisi kadar. Çok gecikmiş bir isyanın zamanıdır yine. İnsanlık, isyanla özgürleşecek, isyanla eşitleşecek, isyanla yaklaşacak gerçek doğasına.

yazı resim

Aylardır, sosyal medyada dolaşan videolar var. Bunlar, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddete, tecavüzlere, enseste, seks köleliğine isyanı dillendiren videolar. “One billion rising / Bir milyar ayaklanıyor" adı altında yürütülen kampanya kapsamında, çeşitli grupların, güne özgü besteledikleri müzikler eşliğinde, ünlüler, kampanyaya desteğini anlatıyor.

Söz konusu vahşete karşı savaşım yürüten V-Day adlı kadın hareketi, bu yıl Sevgililer Günü’nde 1 milyar kadını, dünyanın her yanında sokaklara dökülüp dans etmeye çağrıyor. Amaç, kadın ve kız çocuklarına dünyanın her yerinde, çeşitli biçimlerde uygulanan şiddete bu şekilde dikkat çekmek, duyarlılığı arttırmak, şiddeti protesto etmek. Kadın ve destek veren erkeklerin dayanışmasını, dünya çapında yükseltmek, tek ses haline getirmeye çalışmak.

V-Day, on beş yıldır uluslararası düzeyde çaba gösteren bir hareket. V-Day; Victory (zafer/galibiyet), Valentine (Sevgililer Günü) ve Vagina (vajina) kelimelerini temsil ediyor. Dünyada her üç kadından birinin şiddet gördüğü biliniyor. Bu durumda milyonlarca kadın şiddete maruz kalıyor öldürülüyor.

V-Day hareketi kendini "Küresel bir direniş, dansa davet, kadınlara ve erkeklere, tecavüz ve tecavüz kültürü sona erene kadar statükoyu reddetmeleri için bir çağrı, kadınların mücadelesinde bir dayanışma hareketi, kadın ve kız çocuklarına yönelik verili şiddetin kabulüne bir itiraz, yeni bir zaman ve yeni bir varoluş biçimi" olarak tanımlıyor.

Çeşitli kadın kuruluşları, ülkemizde de bu eyleme destek veriyor. Ankara, İstanbul, İzmir, Denizli başta olmak üzere çeşitli illerde bu eylem gerçekleşecek.
Eylem, salt kadınlarla sınırlı değil. Kadının aşağılanması, erkeğin de aşağılanmasıdır. Çünkü, öldürülen kadınsa, katil erkektir. Zorbalığa, vahşete uğrayan kadınsa, zorba ve vahşi erkektir. İki cinsin arasına örülen duvar, sömürü sisteminin sürekliliğini sağlamak için sistemin kullandığı zorunluluklardan biridir. Her iki cinsin kurtuluşu, birbirine değer ve önem vermesiyle ve birlikte savaşımla mümkündür.

Sistemin körüklediği, kışkırttığı cinsel açlığın önüne böyle geçilir; insanlar özgür ve doyurgan cinselliği, aşkı böyle yaşayabilir. İki cinse de düşman değer yargıları, gelenekler, sömürü böyle aşılabilir ancak. İşte, bu gerçeğin bilincinde olan erkekler de dansa davetli. Özgürlük ve eşitlik çığlıkları hep birlikte atılacak. İki cins birbirini, böyle destekleyecek, tamamlayacak.

14 Şubat 2013 Sevgililer Günü’nde, “One billion rising / Bir milyar ayaklanıyor" adı altında yürütülen kampanya kapsamında, çeşitli grupların, güne özgü besteledikleri müzikler eşliğinde, tüm dünya, kadını ve erkeğiyle şiddeti lanetleyecek.

Çağa çok uygun bu eylemi önemsiyorum.

Eylem, 13 şubat 2013’te İstanbul’da, saat 13:00’te Beşiktaş ve Bakırköy Meydanlarında, 14:00’te ise Haydarpaşa Garının önünde gerçekleştirilecek.

Orada olacağım, olacağız.

Örselenen, aşağılanan ruhlarımız ve bedenlerimiz için kıvrılacak vücutlarımız.

Salt kadın olmaktan kaynaklanan acılarımız son bulsun diye yükselecek sesimiz.

Doğadaki dişilerin hiçbiri hor görülmedi bizim kadar.
Hiçbir dişinin dişiliği, kötüye kullanılmadı, iğdiş edilmedi insan dişisi kadar.

Çok gecikmiş bir isyanın zamanıdır yine.

İnsanlık, isyanla özgürleşecek, isyanla eşitleşecek, isyanla yaklaşacak gerçek doğasına.

Yani dostlarım, insan insanlaşacaksa eğer, isyanın bin bir çeşit ateşini tutuşturmakla insanlaşacak.

Ben de yeni bir ateş daha yakacağım o gün ülkemde…

Yeni bir ateş yakacağız tüm dünyada, kadın-erkek hep birlikte!

Vildan Sevil
12. 02.2013

Başa Dön