Yaş 35

yaşının otuz beşe geldiğini düşünen genç öğretmenin hayelleri ve cahit sıtkı.

yazı resim

Yaş otuz beş rahmetli dedem gibi ortasındayım ömrün. Yaklaşık yirmi iki senelik bir eğitim serüveninin ardından Türkçe Öğretmenliği gibi kutsal bir mesleğin temsilcisi olarak ömrümün çoğunu geçirdiğim okullara geri döndüm.
Yedi senedir ülkemin güzel okullarında bu görevimi yerine getiriyorum artık işimde uzmanlaştım ve ilk seneki acemiliklerimi yendim ama yirmili yaşlardaki heyecanım, enerjim azaldı yaşlandığımı hissedebiliyorum, vücudum zor taşıyor beni. Yıllar geçtikçe küçülüyorum sanki.
Yıllardır dost bildiğim aynalar da küskün gibi bana, peki yıllardır özenle jolelediğim saçlarım nerede? Allahım benim mi bu açık alın! Lise, üniversite yıllarıma bakıyorum da nerede o şevk, o güleç yüz, o fotoğraflardaki yakışıklı çocuk nerede?
Beş sene önceki evliliğim mi yıprattı acaba beni bu kadar. O kadar severek de evlenmiştim halbuki. Yoksa çocuklar mı? Tabi yaa ! daha geleceklerini kurmadan niye yaparsın beş senede üç çocuk ah akılsız başım ah! Şükür ki eşim de öğretmen yoksa tek maaş ile nasıl dönsün koca ev. Özel ders de veriyoruz, babam sağ olsun evi de bıraktı kira derdinden de yırttık ama yinede zor yetiyor çift maaş. Yeni iktidar da kandırdı bizi öğretmenlerin halini düzelteceğini iddaa eden öteki hükümetler gibi.
Yalandır kaygısız olduğum yalan, hayattan, çocuklarımın geleceğinden, insanlığın geleceğinden, kendi geleceğimden korkuyorum. Küresel ısınmadır, savaşlardır ne olacak dünyanın bu hali?
Hayata beraber başladığımız dostlarla da ayrıldı yollarımız bir bir. İlk aşkım Işıl ne? yapıyor acaba şimdi, ya çocukluk arkadaşım Sercan? en son ambulans olacaktı, ya Teoman? borç isteyip veremediğimde küsmüştü bana aramadı bir daha.
Ancak bu yaşımda anladım her doğan günün bir dert olduğunu. Gün geçtikçe artıyor sorunlar, masraflar,hüzünler. Anacım da hasta bugunlerde, babamın vefatından sonra o da çöktü.
Neylersin ölüm herkesin başında her sene daha da artıyor kabristandaki tanıdıklarımız, dostlarımız.
Gün gelecek bizde yerleşeceğiz o çamların altına kim bilir, nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatımız olacak geride bıraktıklarımızın karşısında.

Cahit SITKI ya saygılarımla

Başa Dön