Yaşamam için bir neden söyle dedi . Uykudan telefonu ile uyanmıştım . Efendim dedim , ne dediniz . Yaşamam için bir neden söyle dedi tekrar , bıkkın bir sesle . Bu bir şaka mı dedim , sabah sabah , saat daha ... Saatime baktım , saat daha beş . Bırak saati şimdi dedi , bana yaşamam için bir neden söyle . Ne söyleyebilirdim ki . Sizi tanımıyorum dedim , yaşamanız için size gerekli olan nedeni nasıl bilebilirim. Uzun bir sessizlik oldu . Sonra fısıltıyla haklısın dedi ve telefonu kapattı . Ahizeden gelen düdük sesi yüreğimin çarpıntısını bastırmaya başlayıncaya kadar telefonu kapatmayı akıl edemedim . Ayakta şaşkın öylece duruyordum . Neden sonra telefonu kapatıp sıcak yatağıma döndüm . Böyle deliler de hep beni bulur diye düşünüyordum . Tekrar uyumaya çalıştım , ama uykum kaçmıştı . Kulaklarımda sesi yankılanıp duruyordu . Kimdi acaba , ne derdi vardı . Yoksa intihar etmeyi mi düşünüyordu . Birden yataktan fırladım . Telefonun yanına gittim , ahizeyi kaldırdım . Ne yapıyordum , kimi arayacaktım . Arayanın kim olduğunu bilmiyordum ki . Telefonun başında kendi kendime konuşuyor ve söyleniyordum . Aptal kafa , sen ne biçim bir insansın . Ya intihar ettiyse . Belki de son umudu bu telefon ve benim ona söyleyebileceğim birkaç sözdü . Ne yaptım ben . Niye hemen sizi tanımıyorum diye tersledim onu . Tanımam önemli miydi , yalnızca bir sıcak ses , bir ilgi arıyordu belki . Onunla biraz konuşsam belki intihar düşüncesinden vazgeçerdi , onu kurtarabilirdim . Bir daha arar mıydı acaba . Bir sigara yaktım ve telefonun yanındaki koltuğa oturdum . Belki de yalnızca bir şakaydı diye kendimi avutmaya çalışıyordum . Hem intihar düşüncesini de nereden çıkarmıştım . Ama boşuna . Sesi hiç de şaka yapıyor gibi değildi. İntihar etmeyi düşündüğüne emindim . Ya bir daha ararsa , ona ne cevap verecektim . Yaşaması için bir neden ne olabilirdi ki . Bir neden aklıma gelmiyordu . Ben niçin yaşıyordum , bir nedenim var mıydı . Aklıma önce ailem geldi . Ailem ne yapardı , ben olmasam . Onlara bir yararım var mıydı . Düşünüyordum da , şimdiye kadar dertten başka bir şey vermemiştim onlara . Ya arkadaşlarım , sevdiklerim . Ben olmasam yaşamlarında bir şey değişir miydi . Bir gün ansızın ortadan kaybolsam ne düşünürlerdi . Nereden çıkmıştı şimdi bu telefon . Ne güzel yaşayıp gidiyordum . Yaşamam için bir neden var mı diye kendimi sorgulamıyordum . Peki bir neden olmalı mıydı . Yaşamayı ben istememiştim ki . O zaman niçin yaşamayı sürdürüyordum . Çıldırmak üzereydim , aradan neredeyse bir saat geçmişti ve ben telefonunu yanındaki koltukta titreyerek oturuyor ve sigara içiyordum . Yaşamak için bir neden bulamamıştım . Ne yaptığımı düşünmeden ahizeyi kaldırdım ve rasgele bir numara çevirdim . Telefonu açan uykulu sese “Yaşamam için bir neden söyle “ dedim .
KİTAP İZLERİ
Tutunamayanlar
Oğuz Atay
Tutunamayanların Edebi Ayaklanışı Oğuz Atay'ın anıtsal eseri "Tutunamayanlar", 1972'de yayımlandığında Türk romanında bir deprem etkisi yaratmıştı. Yarım asır sonra bile, bu sarsıntının artçıları edebiyat dünyasında
İncelemeyi Oku
