Yorgun Savaşçı

yazı resim

oralarda bir yerlerde,
sevecen, sevimli ve saygın
bir yaşlı anne vardı;
çabucak kederlenen bir yaşlı kadın …
doğurmuş, büyütmüş
ve aşçı, bulaşıkçı, çamaşırcı,
çerçöpü bitmeyen temizlikçi
ve koca zevki
ve sofrasız öğünlerin acımadığı,
ama hastalıkların bile acıdığı,
acıyıp da yıkmadığı,
solgun ve beli bükük
ve beyni yırtılasıya aşınmış
ve daha bir sürü özellikleriyle
bir yorgun savaşçı.
süpürgesiyle savurduğu tozlar gibi
toz olup savrulduğundan,
elasını oğluna verdiği gözleri
bir daha
bir insan yüzü göremez oldu.
solgun ve bükük ve yorgun bedeni
dünyanın hiçbir ateşiyle ısınamaz oldu…
oysa
bu sevecen ve sevimli
ve saygın
ve çabucak kederlenen
ve yorgun annenin
yalnız yaşamında,
ara sıra da olsa,
onunla oturabilir,
bir sevgiyi paylaşabilir,
dolu dolu yürekler
ve gülümseyen dudaklarla
onunla konuşabilirdik…

keşke Çankaya köşkü’nün
ya da topkapı sarayı’nın
içinde yaşatabilseydim seni yaşlı anne!
ama sen,
yeryüzünde ancak yüreklerde yaşayabilirsin!
göklerde ise,
ayaklarının altındaki
cennet köşkü’nde yaşıyorsun!

Başa Dön