"Gelecek, bugünün kararlarının dünden kalma bir kopyasıdır, ama daha az kafeinli." – Douglas Adams"

Zuhâlin Yazı

Zehir gibi değildi zakkuma benzerdi, yeşili çok severdi, bahara benzerdi, ona yazı ben sevdirdim, sevdiremedim kendimi ! Bütün yazlar aynı şimdi, hep sıcak, sıcak kalacak..aslında benim sıcaklığım o.. O, benden aldı sıcaklığını ve bu yüzden onun adı Zuhâl yazı !

yazı resim

gitti, çok oldu, eski yazlar gibi,
o sıcakları anımsıyorum yalnız,
bir de yeşil gözlerini, yaz gibi,
şimdi bence her mevsim yazdır,
her mevsim Zuhâl'dir.

karınca telaşı gibi bir yazdı,
köşesinde bahçemin her yaz,
bir gelincik açardı ve bir gül solardı
akşama doğru, mevsimlerden yazdı,
tek adı vardı yazın, o da Zuhâl'di.

daha dermeden bahçemden leylâkları
gitti, leylâkların açmasına daha vardı,
güneşin şiddetle yaktığı mevsimdi,
mevsimidir dedim Zuhâle yattım,
yakan ne kumdu ne güneş, Zuhâl'di.

gitti, sonbahar gibi geldi bana
yaz, yaprakları ben sararttım,
gülleri gönderdim ona yalnız,
kuşların sustuğu bir sabahtı,
ve mevsimlerden Zuhâl'di.

şimdi ne zaman yaz gelse,
işte geri geldi o yaz diyorum,
seviniyorum, kaynıyor içim,
gizli gizli kalıbına giriyorum
bir çocuğun, ayağa kalkıyorum
yeniden, diriliyorum,
Zuhâl nerde diyorum !

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Sabahı

Şermin Yaşar

Cumhuriyet'in Şafağında Bir Çocuğun Adımları Tarihin büyük anlatılarını, savaşların ve kuruluşların destansı öykülerini kişisel ve dokunaklı kılmak edebiyatın en zorlu görevlerinden biridir. Şermin Yaşar, "Cumhuriyet'in
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön