1200’lü yıllarda Avrupa, Ortaçağın en karanlık dönemlerini yaşıyordu..

Fâtih Sultan Mehmed Han İstanbul’u maddi olarak 21 yaşında fethetmeye muvaffak olmuştur.Zâten bu gerçeği de bilmeyen yok gibidir.Ancak onun asıl fetih yaşı bana göre 19’dur.

Bana göre içinde yaşadığımız şu kâinat oldukça fantastik bir âlem. Bütün bu evrenin ve bilemediğimiz tüm kâinatların yazarı olan sanatkârın karşısında hayran olmadan duramıyoruz.

Bugün batı Fantastik Edebiyatında kullanılan pek çok Fantastik Motifin aslında bizim fantastik dünyamızdan alıntı olduğu yönünde ciddi şüphelerim var...

Osman SINAV’ın Show TV’de yayınlanacak olan yeni dizi filmi PUSAT’ı duymuşsunuzdur hepiniz. Rocky filmleriyle büyüyen bizlere biraz alışılmadık geliyor; bir Türk Boksör kahramanın maceralarla dolu dizi filminin çekilmekte olduğu gerçeği..

Harry POTTER roman ve filmlerini yasaklayalım da asla diyemeyiz.Bunu diyenlere de karşı çıkarız.

Susuzluktan kavruldu yüreklerimiz.Daha bir iyi anladık mı acaba Afrikalı o küçük çocuğun yakıcı güneş altında aç susuz neler çektiğini?

Sordum kendi kendime..Ya her gün yaşasak bu cehennem sıcaklarını hâlimiz ne olacak?Düşünsenize 90 günlük yaz mevsiminin her günü aynı sıcaklıkta geçiyor.Bu sıcaklıklara nasıl dayanabilecektik bunca nem baskısı altında?

-Sevmeyi öğretebilir misiniz bana? diye sordu yaşlı robot plastik ve paslanmaz metal karışımı elleriyle evin bulaşıklarını yıkarken.

Etçil bir yaratığa zorla ot yedirmeye çalışmak garâbetinde; toplumcul ya da “biz”cil insanı toplumdan tecrit etmeye onu “ben”cil yapmaya çalışıyoruz.

Sevgili okuyucularım şimdi bir deney yapacağız sizlerle.Bu deney bâzı gerçekleri anlamamız için oldukça lüzumlu

Bir ordudan bahsedeceğim size.Öyle bir ordu ki yeryüzünde milyarlarca efrâdı var bu ordunun.Tek başlarına güçsüz gözükseler de birlik olduklarında öyle büyük bir güç oluşturuyorlar ki

Bu yazımızın 1 Nisan şakası olduğunu düşünmeyiniz lütfen.Elbette yazının başlığı sizin böyle bir şaka beklentinize olta atmayı amaçlıyor ama söylediklerim tamamıyla gerçek.Okuyun ve görün

Bir gün farklı diğer bir gün farklı başlıklar.Bir gün önce “Mars’ta su bulunduğu” ifâde edilirken diğer bir gün “bu bulunan maddenin su olmadığı” ifâde ediliyor.Bu yüzden kime inanacağımızı şaşırmış durumdayız.

Biz de bu çalışmamızla tamamen özgür bir şekilde Tevrat’ın, İncil’in ya da Kur’an-ı Kerim’in kökenlerinin Sümer’e dayandığı yâni bu kutsal kitapların Sümer’den alıntılandığı tezini sorgulayacağız.

Biraz hayal gücümü kullanayım dedim ve başlıkta eksiltili bir cümleyle ifâde ettiğim suâli öncelikle kendime sordum:
-Amerika kıtasını Osmanlı Devleti bulsaydı ne olurdu acaba?

Biz Ön Asya’da Mezepotamya izine M.Ö 3500’lü yıllarda rastlıyoruz.Muhtemelen Orta Asya’daki bu Samara’dan Samarlılar daha önce göçmüş olmalılar.Yani en az M.Ö 4000’li yıllardan bahsediyoruz.

Menkıbe Kitapları din büyüklerinin hayat hikâyelerinden kesitler sunan bir nevi biyografi kitaplarıdır

Gündelik hayatta çok kullandığımız bir ikileme “abur cubur”.

Yitiktim duygularımın karmaşasında.Evrensel bir hezeyandı benimkisi