"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Bizler de işte basit yaratıklar; belli düşünceleri doğru baz alıp, o yönde yaşamlarımızı idame ettirmeye çalışıyoruz... Farklı kaynakları okumuyor, sorgulamıyor, bize sunulan seçeneklerin de yanlış olabileceğini kabullenmiyoruz. Elin Avrupalısı Dünya’yı gezip, işinde kafa izni alıp, kolayca ev ve araba alırken; biz Avcılar'da 6.5 ile ölüyorsak; bu tamamen bizlerin liyakatsızlığı, aptallığı, korkaklığı ve olanı kabullenmesi ile alakalıdır. Gelmeyecek birader... Gelse bile tekrar verileni kaybedeceğiniz, hazıra yattığınız ve kolay yoldan yolunuzu bulduğunuz için Atatürk ve benzeri gelmeyecek. Ha bunu kabul eder, yeni seçenekleri değerlendirirsiniz bu bir seçenek... Kılıçdaroğlu'ndan çare beklersiniz bu da bir seçenek... Devrim ve değişimler; neyse ilerletmeyelim... İşte bu yüzden olamıyor. İlerletildiğinde de önü kesiliyor... Niye? Çukura atılan fareler gibiyiz. Sadece birbirimizi yemekle meşgulüz... Bir ümmet-i Muhammed çıkıp da demiyor ki be inananlar biz buraya nasıl geldik? O yüzden ben hayırlı çarşambalar diliyorum... Cuma'yı hak etmiyoruz... Daha okunan ezanın anlamını dahi bilmeyip, bilmesi engellenip, okunan Arapça duanın Hogwarts büyüsü sananların yorum yaptığı zamanlardayız... Kah ingilizce okunsun yahu ne fark eder? O da yok değil mi? Ne Arapça var... Ne de İngilizce... Ama ezan Türkçe okunmasın diyorlar. Yahu cidden Yaratan senin onun mesajını anlama istemiyor, kulağına hoş geldiği için ezan Arapça okunsun istiyor olabilir mi? Bu yüzden ilk emri olan oku der mi? O emirleri de mesela Arapça ezberleyip hiçbir anlamını bilmeyenler var... Muazzam bir kafa ya... Muazzam... Sonra ülkeyi yönetmeye adam seçiyoruz falan da filan da... İyi de gerçekten gerekli şartlar var mı? Daha Allah’ın bize verdiği emirleri objektif bir şekilde sorgulayıp anlamıyoruz... Sonra bir de bizleri yönetmesi için birilerine oy veriyoruz öyle mi? Öyle... Devam bu kafayla beyler...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |