 • İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm |
1
|
|
|
|
Mizah sevenlere tavsiye edilebilir...Fazla uzatmadan sadece 2 bölüm halinde yayımlanacaktır. |
|
2
|
|
|
|
Kaldığımız yerden devam ediyoruz kaçıranlar önceki iki bölümü okusunlar lütfen |
|
3
|
|
|
|
Mizahtan hoşlananların bir solukta okuyacakları romanın 2. ve son bölümü |
|
4
|
|
|
|
Etrafındaki beyaz su kabarcıkları sevdiklerine veda edemeden yola koyulanların gözyaşları olabilir mi? Vapur ağır ağır açıldı iskeleden, ama uzun uzun birkaç kere daha öttürüyor düdüğünü. Başka türlü nasıl “hoçça kal” diyebilirdi ki? |
|
5
|
|
|
|
Bireyin değişimi. İnsanın; “düşünce, bilgi, fikir ve değerlerden oluşan” bilincinin; sonucu olan eylemlerin tahlili. İnsan tabiatının, temelini oluşturan fikirlerin; eylemlerine nasıl yansıdığı. Entrika-tema: Siyasi, eski bir hücre mahkûmunun; ömür boyu kaçtığı, insafsız bir toplumun önyargılardan, kurtuluş yolları araması. |
|
6
|
|
|
|
‘Ben bir kitap karakteriyim.’ dedi adam. ‘Yazılmaya başlanmış, kurgusu olan ama bitmemiş bir romandaki tiplemelerden biriyim yani. Benim gibiler dünyada çoktur. Ya tekrar kitaplara dönmeye çalışırlar...’ Selçuk ve bana baktı.. |
|
7
|
|
|
|
Bu eser yayımlanırsa, elde edilecek telif ücretinin tamamı “Sokak Hayvanlarını Koruma Derneklerine” bağıışlanacaktır. ÖFH |
|
8
|
|
|
|
İyilik ve kötülük tıpkı karanlık ve aydınlık gibi iç içe ve birbirlerini tamamlayarak bir insanın içinde veya bir yerlerde öylece yaşarlar. Safi iyilik veya safi kötülük yoktur derler ama buna rağmen birileri iyi birileri kötü olur. Zaman bunu değiştirir mi? |
|
9
|
|
|
|
Çok nazik bir bayandı bu hemşire. Yavaş sesle konuşuyor, vücudumun herhangi bir yerine değerse ya da bir alet bağlarsa değerli bir şeyi koruma titizliğini gösteriyordu. Yüzü hep gülüyordu, işin tuhafı ben bu hemşirenin yüzünü bir yerlerden hatırlıyordum. Ama nereden? |
|
10
|
|
|
|
Savaşın ertesi günü.O günkü gazete manşetleri: Delice savaştılar ama zafer bizim oldu. Delilerin devleti yerle bir edildi. Deli hükümranlığı buraya kadar. Savaş bitti ama çok sayıda can kaybı ve yaralı var. Güvenlik güçleri başarılı bir operasyonla delilere “Dur!” dedi. Deliliğin sonu budur. |
|
11
|
|
|
|
Neden bırakıp gittin prensesini? Neden maddelere tutsak ettin beni? |
|
12
|
|
|
|
"Her bir kelimen beni kendine daha da aşık etmeni sağlıyor. O kadar bilinçli konuşuyorsun ki..." diyor. Gülümsüyorum. |
|
13
|
|
|
|
Geçmiş, bugün ve gelecek birbirine karıştı. Hangi zaman diliminde yaşadığımı bilmiyorum. Bilmemem önemli değil de acaba sorsalar hangi zaman diliminde yaşamak istediğimi, ne söylerdim? Belki de sorana hakaret ederdim. |
|
14
|
|
|
|
Bir yandan terlerini silerken, diğer yandan da sigaralarını yaktılar. Masadaki içkilerinden birer yudum aldıktan sonra Nazan, dudağının kıyısına yerleşmiş gülümseme ve gözlerinde, sevgiyle karışık bir ışıltıyla Arzu’ya baktı.
Arzu:
“Ne o kız, beni becerecekmişsin gibi bakıyorsun” dedi gülerek.
|
|
15
|
|
|
|
Köyüme yapılanlar öfkemi kabartıyor, “Alın apartmanlarınızı, fabrikalarınızı, otomobillerinizi, yollarınızı; verin Kızılpınarımı!” Diye bağırmak istiyorum! |
|
16
|
|
|
|
Gözlerimi kapattım, birden İmparator'un gövdesi üzerime devrildi. Kendimi geri atarak kurtulmaya çalıştıysam da kocaman gövdesi omuzuma çarpıp yere düştü. Şaşkın şaşkın yerdeki adama bakmaktan başka bir şey yapamıyordum. Tetiği ne zaman çektiğimi, nasıl çektiğimi hiç hatırlamıyorum. |
|
17
|
|
|
|
Bunlar da yerleşince, yukarıdaki genç, eşyaların üzerine bir branda çekip, bağladı ve arkadaki merdivenden aşağı inip, şoför mahallinden “Z” şeklinde bir demir alıp arabanın önüne taktı. Kolu birkaç kere çevirdi. Motor, gürültülü bir şekilde çalıştı. |
|
18
|
|
|
|
Taksim’de otobüsten indiklerinde saat yediye geliyordu. Nazan, saatine baktığında, annesinin onu en geç iki saat sonra evde beklediğini düşününce içinden korkuyla karışık bir ürperti geçirdi |
|
19
|
|
|
|
Sevmek illaki sahip olmak değildir. Sevdiğinin mutlu olması da yetebilmeli bazen sevene. İlla karşılığı olması gerekmez sevginin, sadece sevmek de güzeldir ve sevilmek şart değildir her zaman. Karşılık olmaz sevgide, sevilmese de sevdiğine hizmet etmeli insan. Yoksa ticaretten ne farkı kalır sevginin... |
|
20
|
|
|
|
Sarayın kapısı önünde etrafları güvenlik elemanları tarafından çevrilerek bir müddet bekletildiler. Çünkü o sırada Savunma Bakanı, darbecilerin teslim olduklarını ve dışarıya nasıl bırakılmaları gerektiğini sormak için oradan ayrılmış İmparator'un yanına gelmişti. Başkan “-Ne bırakması? Hepsini öldürün!” dedi. Bakan “-Ama Başkanım söz vermiştik...” deyince İmparator, “-Haine verilen sözü tutmaya gerek yoktur! Derhal infaz edin!” diye sert bir şekilde emri tekrarladı. |
|