• ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm |
221
|
|
|
|
Ekmek karneye baðlandý ve biz ekmek alabilmek için karnemizle birlikte yýllarca Çerkezköy'e gidip geldik. Bizim burada pazýya benzeyen, ama tadý acýmtrak lopuþka dediðimiz bir bitki vardýr. Bazen günlerce bu bitkiden aþ yapýp yemek zorunda kaldýk. |
|
222
|
|
|
|
Tam o sýrada arka arkaya üç patlama sesi duyuldu. Sanki patlamanýn açýklamasý orada yazýyormuþ gibi herkes gözlerini açarak birbirinin yüzüne baktý. Bomba mý atýldý yoksa tabanca ile ateþ mi edildi? Bu da seri katilin iþi olabilir mi?. |
|
223
|
|
|
|
Doðruydu bir zamanlar benim de dilencilik yaptýðým. Fark þurada: Ben para deðil, sevgi dilenmiþtim. |
|
224
|
|
|
|
O gece geç yattý. Tabii sabahleyin de geç kalktý. Ýþe giderken öðlen çoktan geçmiþti. Sadece o gün deðil ondan sonraki günlerde de, iþini kaybettiðinde sabahleyin erkenden camii avlusunda soluðu alan Cafer Aga öðlen olmadan iþe gitmedi. |
|
225
|
|
226
|
|
|
|
Durumu anlayan ninem, hemen beni bir kolunun altýna sýkýþtýrýp, ineklerin yanýndaki nispeten temiz bir yere býraktý. Sonra iki metre ileride, kotara adýný verdiði etrafý tahtalarla çevrili eðreti bir yerin kapýsýný açtý. Oradan kara ineðin yavrusu, bir ok gibi fýrladý, benim ayaklarýmýn dibinden hýzla geçip annesinin memelerine sarýldý. Kýtlýktan çýkmýþ gibi, emiyordu memeleri. Ufacýk, çok sevimli bir hayvandý. Temizdi, çünkü annesi o emerken her tarafýný yalýyordu. Ýncecik beyaz-siyah karþýmý tüylerine dokunmak istediysem de kara inekten korktum. Belli mi olur, bana bir boynuz atabilirdi. |
|
227
|
|
|
|
-Ülkeleri deliler idare etmeli!-Zaten öyle deðil mi? |
|
228
|
|
|
|
Burada her gün yüzlerce insan ölüyor. Bulaþýcý bir hastalýk varmýþ: Tifüs. Bitler vasýtasýyla bulaþýyormuþ; tehlikeli, öldürücü bir hastalýkmýþ. Bizim kafileden de beþ gün içinde bu hastalýktan on üç kiþi öldü. Karýmýn da bu hastalýða yakalanmýþ olmasýndan endiþe ediyorum. |
|
229
|
|
|
|
Ben bunlarý düþünürken o, yerinden kalktý; bana zarar verir korkusuyla duvar kenarýna çekildim. Belki yanýlmýþýmdýr, adam etrafý seyretmek ya da aþaðýya inmek için ayaða kalkmýþtýr. Hayýr yanýlmamýþým. Ýþte üzerime doðru geliyor ve iyice yaklaþýnca da sol ayaðýný kaldýrýýp kafama vuruyor. |
|
230
|
|
|
|
Hayata baðlý deðilim, ölümden korkmuyorum; gideceðim yerin buradan daha kötü olmadýðýndan eminim. Cennete cehenneme inanmýyorum, ama gideceðim yerde sonsuz bir sükunete kavuþacaðýmý biliyorum. |
|
231
|
|
|
|
Þaman çok da aðýr bir konuþma yaptý. “Türkün topraklarýný terk etme hakký bulunmadýðýný, her ne pahasýna olursa olsun yurdunu savunmasý gerektiðini, ölümden kaçýþ olmadýðýný; o yüzden de bu kutsal topraklarda ölmenýn bir þeref sayýlacaðýný, ölülerimizin bu topraklara sahip çýkacaðýný ve bir gün mutlaka gene Türkün bayraðýnýn bu topraklarda dalganacaðýný, böyle bir kaçýþý Gök'ün yüce ruhu olan Tengri'nin de istemediðini” söyledi. |
|
232
|
|
|
|
Ninemin evindeki eþyalarýn hepsi bu kadardý. Ev kapýsýnýn ne içinde ne de dýþýnda kilit vardý. Gündüzleri bir yere giderken çoðunlukla kapý açýk kalýrdý. Gece yatarken bazen ninemin kapýnýn arkasýna komislayý dayadýðýný görmüþtüm. |
|
233
|
|
|
|
Izgara et kokusu geliyor burnuma. Az ileride salaþ bir kebapçý gördüm. Küçük bir baraka, iki masasý var dýþarýda. Birinde iki kiþi karnýný doyuruyor, |
|
234
|
|
|
|
Birkaç yüz metrelik yeri düþe kalka bir saatte katettiler. Baban birkaç kere de ebeyi sýrtýna almak zorunda kaldý. |
|
235
|
|
|
|
Mucit, bugüne kadar gözle görülür, elle tutulur bir icatta bulunmamýþ olmasýna raðmen, gelmiþ geçmiþ en büyük icatlarý yaptýðý iddiasýndadýr. Neredeyse tekerleði bile kendisinin bulduðunu sanmaktadýr.
|
|
236
|
|
|
|
Çukur bitti. Ve kendimi okyanusun derin sularýnda buldum. Dev gibi dalgalar beni oradan oraya savurdu. Bir geminin bana doðru yaklaþtýðýný görünce kurtulacaðým umuduyla sevindiysem de gemi durup beni almadý. Görmemiþ de olabilirler. K |
|
237
|
|
|
|
Ýlk hikaye denemem eleþitrilerinize gerçekten ihtiyacým var |
|
238
|
|
|
|
Münakaþa eden iki kiþinin baðýrýþlarýný duyunca ayaða kalktým. Az ötemdeydiler. Birbirlerini iteleyip çekiþtirmeye baþladýlar. Aralarýna girip kavgaya engel olmak istedim. Ýçlerinden biri bu hareketime kýzmýþtý, karnýma inen yumruðu bunun kanýtýydý. Acýdan iki büklüm oldum. Sonra doðruldum, bütün gücümü sað yumruðumda toplayýp gözüne bir tane çaktým. |
|
239
|
|
|
|
Serpil ile olan evliliði Cafer Aga'nýn dört yýl sürmüþ. Bir gün Menekþe bacý kýzýný getirdiði gibi çekip almýþ Cafer Aga'nýn elinden ve götürmüþ. Tekrar satmýþ baþkasýna. Kime mi? Serpil'in eski kocasýna. |
|
240
|
|
|
|
Birkaç tavþan yakalamamýzýn dýþýnda sözü edilebilecek bir avýmýz olmadý. Sayýmýz beþe indi, çünkü bir arkadaþýmýz açlýða ve soðuða dayanamayýp öldü. Bazýlarýna garip ya da iðrenç gelebilir ama biz o ölen arkadaþýmýzý yedik. Sonra da, sýrada kim var, diye birbirimizin gözünün içine bakar olduk. |
|