Ben vazgeçtim zaten...Çok zorlamamak lazım, buralarda kırık kalpli, zayıf, kaybolmuş insanı oynamamak lazım...Hatta aşk dediğin mide ağrısını aramamak da lazım. Deli miyiz biz, uykusuz geceleri, dökülen gözyaşlarını özlüyoruz. Sırf sıcacık bir dokunuş, bir güzel bakış, tenimizdeki bir kıvılcım için. Nedir yani?! Biri de bir, bini de bir. Yaşadınız mı bir kere, iyi tadında bırakın o zaman. Öyle hiçbirşeye çok bağımlı olmamak lazım...( Aile içinde dengesiz olduğu rivayet edilen, Halamın lafıdır, hiç bakmayın benim suratıma! )
Sonra beni de etkiliyorsunuz...Ay; bi susun, hemen cevap vermeye hazırlanmayın! Öyle; etkileniyorum, ben ne derim hep, rasyonel kadınım Allah’ıma şükür. Siz buralarda böyle, yok aşk güzeldir, yok aman sevgilimin gözleri, yok kanadım kırıldı, gözüm çıktı diye yazıp, benim de şirazemi bozuyorsunuz. Nedir yani, topu topu kadının/adamın biri işte...Dışarda bir sürü var...Hayır, olmasa ne olacak! Aslanlar gibi, aynadaki yalnızlığımızla yaşar gideriz, di mi?! İhtiyacınız mı var sanki gece birisine sarılıp, mıncık mıncık uyumaya. Çift kişilik baza almak ve bu genişliğin tadını çıkarmak için “çift” olmak gerekmez, aksini iddia edeni döverim!
Ay, kime diyorum!!!! Öyle daldırmayın gözlerinizi karşımda...Geçmiş geçmiş, melodram melodram bakmayın bana...Hülyalar içinde yaşarmışsınız gibi davranıp, benim de son kalan direncimi kırmayın! Şurda yapmışım en zaliminden programımı:
1.Baksam da görmeyeceğim bundan sonra aşkı,
2.Görsem de yokmuş gibi davranacağım, bu tamamen aşkın problemi, ben yok sayarsam orada olmaz diyeceğim,
3.Sonra öyle dalıp dalıp gitmeyeceğim kimsenin pek manalı gözlerine, geniş omuzlarına,
4.Bana sarıldığında ( ki yapmışlığı var) kendimi prenses gibi hissettiğim, en özel hissettiğim anları düşünmeyeceğim,
5.İçim bir hoş olmayacak kokusu etraftayken,
6.Geçirdiğimiz geceleri, akşam yalnız yatarken hiç düşünmeyeceğim ( hormonlarım nereye çarpacaklarını bilmeyecek halde bile olsalar). Öffffff!!!!!!
Virüs olmayın kardeşim benim biolojik ve psikolojik programıma, spam mısınız nedir anlamadım ki...Beni kullanarak, bana zarar veriyorsunuz. Kendi mailimle, kendime virüslü mail atmak gibi birşey bu. En derinimdekini suratıma suratıma vurmayın işte! Sevmiyorum ki ben O’nu...Hiç sevmedim zaten, öyle, hormonal yani...( İçsescik: Bok hormonal, o yüzden mi onca emek verdin de, zırladın gecelerce...)
Ben zaten etkilenmem pek erkeklerden, bildiğin frijit bir kişiyimdir. Varsa yoksa işim, arkadaşlarım, dans ettiğim gecelerim...Hiçbirşeye ihtiyacım yok Allah’ıma şükürler olsun...Hiç de duygulanmadım ayrıca, size öyle gelmiş, tamam mı?!
Yazmayın siz de artık aştan yana, yok çünkü, bende bitti. Bir daha da pişirmeyeceğim anladınız mı? Mutfak kapandı, cumaya gidiyorum, dönmeyeceğim. Mümkünse öleceğim ilk köşeyi döndüğüm anda, dizlerimin üzerine çöküp, saatlerce ağladıktan sonra...Hıçkırıklarım, nefes almamı engelleyene, gözyaşlarım bitene kadar...Sonra hemen yanımdaki duvara attığım yumruklardan kanayan ellerimle sileceğim gözlerimi, kalkıp, saçlarımı düzelteceğim, makyajımı tazeleyeceğim, rujumu sürüp, en güçlü halimle yürümeye devam edeceğim.
Çünkü aşk yok, varsa da onun problemi, başkasının problemi beni ilgilendirmez, bana görünmez ki...Di mi???!!!!!!!!!!
Aşağıdaki şarkının dizeleri de hiçbir şekilde beni anlatmıyor, ayrıca dinleyip dinleyip etkilenmiyorum, anlatabildim mi???!!
Aşkları da vururlar...
Gel bana kalbini göster ne olur
Sen değilsin bu sudaki aksin
Hadi gel kader değil
Hepimize öğretilmiş öfkeler
Ne olur teslim olma gel
Bu kızgın, bu kalp kıran eller
Bir zaman bebektiler
Hadi gel aslını göster
Suretin çok zalim
Çok mu üzdüler seni
Sahiplenme, senin değil bu dikenler
Sözlerin hançer
Yareler açar, yareler gülüm
Sür gözlerinin namlusuna
Sür beni, aşktan olsun ölümüm.