Siyah-beyaz günleriniz,,,blue çağına yakın,,,,bisiklete binerken olmadı saklanbaç oyununun içinde saklanırken. Belki de uçurtma uçururken daha bitmedi binlerce serüvenin, oyunbazlığın, şaklabanlığın ya da kovalamanın....
İşte tam bunların arasında tek bir düşünce size uzak,,, tek bir mantık size ters......
Karşı cins........
Ayrımcılık ip atlarken,,futbol oynarken........
Aslında biz buna kandırmaca diyebiliriz....Nedense küçük olmak küçüklüğün adabında kalır....ve sevgi o an oyun oynamaktır...
Okul bahçesinde daima aşk vardır.....Özlem,,,,,arzulama,,,,dakikaları hatta saniyeleri sayma,,,Fakat bu aşk sadece zilin çalınması aynı anda dışarı çıkılmasıdır,,,,Bu aşk arkadaşlıktır...
Önlük farkı olayı kamçılasa da asıl olay sınıf içi göze batmalardır...Karşı cinse yaklaşım tepki almanın korkusundan doğan anlayışla ön yargıdan nasibini alıp son derece alaycıdır...
Sonrası gruplaşmadır...
Erkek tarafı,,,,kız tarafı muhabbeti çoğalır... İşin boyutu artık aynı cins kollaması yanında bir nevi yarışma tamamen zıtlaşmadır.....
Derken zıt kutuplar birbirini çeker mantığının üzerinde ki etkisini anlayan cins karşı cinsi çözmüştür...Doğa kanununa yenik düşmek bu olsa gerek...
Eğer 8 yaşındaysanız ve sevgiliniz de varsa hayat çok güzel....
Aşkta yaş yoktur,,,,aşkın yaşı olmaz kavramları 8 yaş ve üstü için söylenmiş midir? söylenmemiş midir? bilinmez ama ....."Ne de olsa çocukluk işte gelip geçer"......gelip geçen evcilik oyununun teması bir yandan hayata aktarılmasıdır....
Hiç çocukluk aşkınızı unuttunuz mu?
Bence en büyük aşk.....Platonik,,,,ilk göz ağrısı,,,, hayatı tanımanın yardımcısı.....
Çocukluk aşkı...........