Bu millet,bu ülke ne zaman huzurlu günler görecek?
Ya da görecek mi?
Televizyonları izliyoruz,gazatelere göz atıyoruz.
Bir gerginlik bir gerginlik...
Burnundan soluyan soluyana.
Hava kurşun gibi ağır.
Meselelerimiz var,hem de çok...
Bunlara soğukkanlı yaklaşma alışkanlığımız ise maalesef hiç yok.
Birbirimizi anlayamaz mıyız?
Daha serinkanlı,daha hoşgörülü davranamaz mıyız?
İlla ateşe körükle gitmemiz mi gerek?..
Ne lüzum var bu yapay gerginliklere?
Bu gerginlikler ülkenin başka alanlarda kullanabileceği enerjiyi
israf etmiyor mu?
İnsanımızın gelecekle ilgili umutlarının üzerine tuz biber ekmiyor mu?
Savaş baltalarını çıkarmamız mı lazım?
Her uyandığımız gün,bugün hangi krizler bizi bekliyor? diye endişeli bir bekleyişimiz
ne zaman sona erecek?
Dalgalı mı olacak denizlerimiz hep?Sütliman bir engin göremeyecek miyiz?
Kaderimiz mi bu?
Ve bundan nasıl kurtaracağız kendimizi?
Bir bilen var mı?
Ben bilmiyorum açıkcası…
Bindik bir alamete…