"Yaratıcılık, can sıkıntısının en zarif isyanıdır." – Oscar Wilde (kurgusal)"

Bir Savaş Düşündüm / Vazgeçtim

/ Bir savaş düşündüm / kan bulaştı beyazlığına karın. /

yazı resimYZ

BİR SAVAŞ DÜŞÜNDÜM / Vazgeçtim

Bir savaş düşündüm / kan bulaştı beyazlığına karın.
Sustu gülen bebeler / mendiller ıslandı
Yeşiller kurudu / kuşluğunda baharın.....
Birden / kulaklarımda / sanki / sağır edercesine
Çalışan binlerce makinenin gürültüsü yankılandı.
Henüz baharken / düştü dalından bir yeşil yaprak,
Ve ardından binlercesi.
Silâhlar konuşunca / sözcükler sustu,
Yer değiştirdi dağlar haritalarda
Irmakların suyu kurudu.

Bir savaş düşündüm:
Kapının dışında kalan ayakkabılar takıldı gözlerime
Giyilmeye hasret .
Postaya verilmeyi bekleyen mektuplarla
Gülümseyen yüzlerde aslı kalmış merhaba lar
Yansıdı / masada duran bir bardak suda.
Yaşam keskin bir bıçak sırtındaydı
Ömürler bitiyordu / yolun başında.
Süt dolu memelerini tutmuş bir loğusa / ağlamaklı
Ağzı kitlenmiş / vücudu taş bebesi / kucağında.

Damlardaki bacalar
Kesmiş dumanlı soluğunu.
Yemekler soğumuş / yenmeden
Bölünmüş ekmekler / kurumuş sofralarda.
Anneler bile vazgeçmiş
Soğukta uyuyan bebelerin üstünü örtmekten,
Bebeğinin üşümesinden daha büyük korkular geçiyor yüreğinden.

Bir savaş düşündüm:
Uykuya kapanan gözler / bir daha açılmadı
Rüyalar yarım kaldı / umutlar yarı
Penceredeki sardunyaların / susuzluktan / bükülmüş boyunları.
Güneş / eskisi gibi parlayarak doğmadı o gün / utancından
Gece oldu / ay gizlendi bulutlara
Işığı / ne durgun bir gölde / ne de camlarda yansımadı.

Bir savaş düşündüm / şarkıların bile tutuldu nutku
Düşmedi cemreler / çatlamadı tohum,
Gecikti bahar ilk kez / gelmekte
Nedense (!) / sırasını unuttu.
Çağrılar yanıtsız kaldı / ekinler hasatsız
Buğday başakları / sahipsiz kalmış tarlalarda kurudu.

Bir savaş düşündüm......
Sonra silkinip birden / bedenime kılıç batmışçasına
Karda kalmış kuş gibi titredim.
Sıyrılıp savaş düşüncelerimden
Barışın / gül kokan dünyasını seçtim.
Savaşın düşüncesi bile utandırdı insanlığımdan
Ve / sonunda
Savaşı düşünmekten vazgeçtim.

-Ah ! Bir de ülkeler vazgeçse savaşı düşünmekten -

KİTAP İZLERİ

Tutunamayanlar

Oğuz Atay

Tutunamayanların Edebi Ayaklanışı Oğuz Atay'ın anıtsal eseri "Tutunamayanlar", 1972'de yayımlandığında Türk romanında bir deprem etkisi yaratmıştı. Yarım asır sonra bile, bu sarsıntının artçıları edebiyat dünyasında
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön