Bir mart akşamıydı
Soğuktan titrerken
Nefesimiz bembeyaz
Göğsümüz inip kalkarken
Biz yine vatan diye haykırdık
Nice şeytanların bacağını kırdık
Yağmur mu kar mı bilmediğim
Bir rahmetti yere düşen
O yer bize vatan, bize mezar
Bir gün düşeceğiz azar azar
Lakin düşüşümüz bile asil
Belki düşman kurşunuyla
Belki hain bıçağıyla
Ya göğüsten ya sırttan
Ya küfrederken kafirlere
Ya da isyan ederken hainlere
Elbet düşeceğiz aşık olduğumuz toprağa
Ne güzel bir kavuşma olacak
Uğruna türküler yakılan
Uğruna ocaklar sönen
Ve üzerinde güneş batan bu toprak
O güneşi bizimle doğuracak
Bir nebi müjdesiyiz bizler
Kudretimiz gizli saklı lakin
Bir gözümüz toprağa
Diğeri gökyüzüne bakarken
Ölüm bize bayram
Yaşamak, vatan içinse
Ve vatanın içinde ise yaşamak
Bir başka bayramdır o
Ne güzel bu bayrak
Onca şehit ona hayran
Onun için değişir devran
Sırf bir dakika fazla gökte dursun
Sırf rüzgarla birleşip gölge etsin
Ve sırf özgürlüğümüzü haykırsın diye
Ezelden ebediyete kadar
Biz bu vatanın yoluna
O bayrak uğruna
Öldük ve ölmek için dirildik
Ölmek için tekrar dirildik
Şimdi bize deseler ki
Vatan elden gidecek
Biz ölür öldürür o el oluruz
Ölümüz dahi razı gelmez
Elde bayrak yıkılsak yere
Ve dahi parça parça olsak
O bayrak kan kırmızı bir kere
Biz onu kanımızda taşıdıkça
Hangi güç yetebilir
Bizi yıkmaya, vatanı almaya!
Hainlere fırsat vermeden
Her haini ininde inletmeden
Yalvarışlarını dünyaya dinletmeden
Bize ölüm demeyin
Ve bize zulüm demeyin
Onca zulme karşı durmuşken
Zalimin çarkına çomak sokmuşken
Zalimler birleşip üstümüze çullanmış
Ve yiğitlerimiz yıkılmışken
Bize zulümden bahsetmeyin
En iyi düşman bilir
Bizler ise zalim değiliz
Bizler zalimlere zalimiz
Mazlumlara bir bayrak
Bir güvenli vatanız biz
Bir avuç toprağını vermeyen
Dünyada bir avuç askeriz biz
Ne dedik, mart akşamında
Soğuktan tir tir titrerken
İlle de vatan!
Nefeslerimiz bembeyaz
Burnumuzdan akan kanlar ise
Uğruna aktığı bayrak kadar
Kan kırmızı
Kimler bize cesaret dediyse
Ya kalleş çıktı ya kepaze
Lakin cesaret öğretilmez
Öğrenilmez
Türksen onu ana karnında
Ve ana kucağında bulursun
Yıldırım gibi düştük o gece
Mart akşamının gecesi
Hainler birer birer düştüler
Bizim bıçaklarımız üzerlerinde gezerken
Onlar yaprak gibi düştüler
Bu bizim yağmurumuzun habercisiydi
Ve öyle ki
Onlar yere kavuşamadan biz yağmur olduk
Ama ne yağmur
Kurşun gibi
Ebabillerin yağdırdığı pişmiş çamurlar gibi
Besmele düşmanlarının tepesine indik
Yağmur öncesi yıldırımlar gibi
Düştüğümüz yeri yakmadık sadece
Yanacak kim varsa hepsini yaktık
Öldürmeyi sevmeyiz esasen
Lakin reisin dediği gibi
Bir dünyanın şah damarını
Bir bıçak gibi kestik
Kestik evet
Ama dünyalar bir olmuş
At izi, it izine karışmış
Kimin eli kimin cebinde
Dost sandıklarımız bize söver olmuş
Düşman bildiklerimiz bizi över olmuş
Biz vatan toprağıyız
Geleni kabul eder
Bağrımıza basarız
İyi gelene yurt
Kötü gelene cehennemiz biz
Yananlara gölge
Fetihlere belgeyiz biz
Masumlara vefa
Suçlulara cefa
Ölene yuva
Öldürene cezayız biz
Biz vatan toprağıyız
Milletten razıyız
Bizler çokların azıyız
Kaderin alnındaki yazıyız
Türkün Çerkesi, Lazıyız
Kürdü ve Boşnağıyız
Biz beraber varız
Ayrı gayrı olamayız
Adımız her neyse
Bizler hep birlikte
Soyadı TÜRK olanlarız
Toprak olup gidenlerin
Şehadeti görenlerin
Kahpece öldürülenlerin anısına
Biz vatan toprağıyız
İşte o mart akşamı
Ve gecesinin sabahı
Nefesimizden çıkan nara
Allahuekber
Bu sevgiyi satın alamaz para
Allahuekber
Bütün şehitlerin anısına, son kez
Allahuekber
Şükürler olsun ki biz
Biz vatan toprağıyız
Bizi satmayın düşmanlara
Ey muhteşem millet
Dokunmasınlar bize
Siz çiğneyin bizi bir tek
Ayağınıza kul köle
Biz vatan toprağıyız.