James Joyce Dublin'i felcin merkezi diye isimlendirir ve bir mektubunda ondan şöyle şikayet eder:
"Nasıl da bıktım, bıktım, bıktım şu Dublin'den. Burası başarısızlığın, kinin ve mutsuzluğun şehridir. Ondan uzaklaşacağım zamanın özlemini çekiyorum."
Sanatçı -tahmin edilebilecek nedenlerden dolayı- yaşamının son otuz yılını Trieste, Roma, Zürih ve Paris'te, Dublin dışında, sürgünde geçirdi.
En önemli eseri olan Ulysses'in Dublin'de geçmesi ise dikkat çekici bir ironidir. Roman, bir günün saatleri boyunca ilerleyerek, sıradan bir Dublinli olan Leopold Bloom'un şehir manzaraları arasında modern bir Odessa destanını yaşamasını anlatır.
Bloomgünü -16 Haziran- ise tüm dünyada Joyce hayranlarının romanı kutladığı yıl dönümüdür. Romandaki tarih tam olarak 16 Haziran 1904'ü işaret eder ve bu yıl Bloomgünü yüzüncü kez kutlanacaktır.
Bu kutlamaların şüphesiz en özgün olanı da Dublin'de yapılıyor. Şehirdeki bu gezinti, en ince ayrıntısına kadar, Bay Bloom'un yaptığı gezintinin bir tekrarını içerir: Aynı yerlerde yemek yenir ve içki içilir, aynı caddeler gezilir. Ayrıca bu kutlamalar bir Ulysses okumasını da içerir.
Roman sadece bir günü anlatsa da Dublin şehrinde bu yıl, 1 Nisan 2004'ten 31 Ağustos 2004'e dek sürecek, beş aylık bir festival programı düzenleniyor. Festivalin adı Rejoyce Dublin 2004; romandaki günün yüzüncü yıldönümünü kutlamak için yapılmaya başlanan bu festivalin kapsamında sokak tiyatrolarından müzik gösterilerine ve akademik toplantılara dek bir çok etkinlik takip edilebilecek.
Bugün Modern Romanın bu önemli günü, Toronto'dan Tokyo'ya yaklaşık 80 ülkede kutlanıyor. Yapılan festivallerde James Joyce ve önemli eseri Ulysses anılıyor, yeniden canlandırılıyor.
Bloomgünü 100 Yaşında
Homeros'un Odessa destanının modern zamana uyarlanması niteliğindeki Ulysses'in ölümsüzleştirdiği gün bu yıl 100 yaşında.