ÇARE SİZ SİNİZ.
Çelişkili yarınların eşiğinde geleceğimiz.
Zaman kayıp gidiyor avuçlarımızdan,
Şimdi umut, kavgasız, sessizce, düşüyor toprağa
Söndüremüyorum içimdeki devrim ateşini
Unutmuyor yüreğim, kızılderedeki o son kavgaayı
Benim özlemlerin, sizlere yarınlarda ey halkım,
Dermanın siz, çare sizin elleriniz
Dünlerin inadı yaşadıklarımız, örseliyor içimdeki bu ateşi..
Ey emekçi yoldaşım.
Aramızdaki uzaklığın karanlığında. kayboluyor çare,
Ki çaresizliği öğretiyorlar halkıma, çaresiz yaşamayı,
Ses verki sesime,
Ellerimin son dokunuşu olmasın tezeneye
Türküler öksüz kalmasın, yağmur yüreklim dilime...
Haydi uzat ellerini, ellerime işçi kardeşim,
birlikte aşalın çaresizliğin kör duvarlarını,
__ büyüterek dilimizde çareyi,
Alanlarda sessizliğin hüznü dökülüyor dudaklarımdan
Şimdilerde kavgayı bir başka seviyorum,_
Adı özgürlük olunca sevdamızın, inatla.
Ümit sevdasıdır yarınlarımızın.
Bulutların sevecenliğinde olsa da gözlerimiz.
Yeniden acıtıyor yüreğimi yokluğun.
Belkide nedensiz anlamsız,umutlar peşinde değiliz.
İnsan teri dökülmeyen yerden hayat yeşermez
Sizlere bağlı hayat ormanlarının__
___Kuytu yerinden yeniden filizlenmesi...
Sizlere başkaldırmayı / dik durmayı unutturmak için,
Öğrettiler çaresizliği, ki, şimdi çare siz siniz.
Ya bükülerek kabulleneceksiziz çaresizliği_
__Ya da, çare siz olduğunuzu başlarınızı dikleştirerek
Çağrenin siz olduğunuzu gösterereceksiniz,
__sizleri çareszliğe mahkum edenlere....
Ey Emeçi halkım senin sesinin yokluğu,_
__ acı bir hüzün gibi çöküyor üzerime.
Sen yoksan alanlarda,
Unutulmuş bir direniş şarkısı tadı dökülür dudaklarından
Akmaz Kızıldere, susar Nurhak, taksim,
Ben gökyüzünde gezen yıldızlar kadar yalnızım.
Tam zamanı şimdi;
Emekçi ellerinizde, kızıl bir bayrak, sesimizi haykırmalıyız
Biz zulmün karşısında çaresiz değiliz / çare bizim ellerimiz
Gör nasıl çaresizliğe düşecek / sana çaresizlği kabullendirenler,
Ayrılık şarkısı yazan şairler düşlemiyorum gayrı.
Sınıf kardeşliğiyle kurduğum hayallerimimle avunmak istemiyorum.
Sesini gözlerinin rengi, olsun gözlerin umut çiçeği,
Haydi başkaldır dağlarından kır çiçeğim
Yanarken üşüyorum, yirmi bir aralıklarda,
Kurtuluşunuz kendi elleriniz, ey halk, çare siz simiz...
Abdullah Oral