Dar Sokaklı İşlek Cadde
yol üstü lakırtısı bu
yâveri rüzgar saçların
koruması gözlere dek inen şapka
bakışlardan saklanan bir dünya içerilerde
bakakalır uzaklığına kendinden
yıkılır, yakılır zekâ
tikrek bir adım daha geriye
yine kaçar suratsız mazi
beklentilere yüz sürmüş dua
beklemekte zamanı
bıraktığı yerde ot üremez oysa
bakteridir aşk ceset çürütür
ceset hürdür güya
anlamadın mı nehir
tersine akar kan
önce yere, sonra beyne
şakaklarda sanki karın ağrısı
baş ağrısı değil ki bu
o neredeyse yarısı
böler cümleyi ikiye
iki özne
tek yüklemin emrinde
arada bir durakla saat
uyma sen nehre
o zamansız akar tersine
yâver ile aralar limonî
suratsız mazi süslenmiş baksana
seni kırık bacaklı şeytan
çık gizinden
zekâ yanık kokar sanma
tende aşk var
terde kış soluklar
ayaklar yolundan gider
izler ters sadece
yârenler tahtında yüreğin
yürek dünyasının derdinde işte
eli çamurlu
düş bilemekte
anladın mı nehir...?
niye dikine dikine nefesler..
geride kalan bir avuç çamur hayat
eller ki; kendine özgü
eller ki; içte gezer
kanlıdır harcı uğraşın
dokunduğu yerde kalır kilim kilim dil
acaba der
onlar gibi mi sözlerim?
söylersem ölür mü aşk?
ölürse ben olur muyum?
ben olursam ölü müyüm ?
..............çıkmaz yolun ardında bir ışık yanar, içli içli öter baykuş, tutar biri belaya yorar.Gecenin rengidir sesi oysa, ne çok teselli var düşününce gelecekte, düne doğru koşuyorken nefes nefese...
..............Keman olur dolunay düşer tene. Bir daha doğsa oysa dün geceye, anlatılsa duyulan hazzın yokuşu, tırmanırdı delice her cümleye kan, günahlar elinde..
.............Ama atılacak tokatlar bitmedi henüz nefse, yorulmak düşmedi yalnızlığı sevmenin kaderine. Bildiğini değil inandığını yaşar yürek, huzur dizinin dibinde mırıltılı ürkek
.............Bekle nehir, akıntılarının ardında durgunluğunda var.Orada yaşar büyük balıklar, orada yüzer bütün çocuklar..