TARİH
Anlayışın sırtından sökülüp atılan, köksüz çalı çırpı yığını...Geçmişin izleri hala aklanamadı uslarda. Sadece kan geçti yazıta ve çirkefe bulanmış yaşanım artıkları. Pamuk tarlalarına çelik dikildi ve dendi ki: Çelik gibi sağlamdır pamuk yataklarımız
Delik deşik oldu sırtlarınız baksanıza...
EYTİŞİM
Mutlak birliğin, kendini farklılaştıran ve ancak böylelikle özdeğe kendi farklı gerçeğini sunan zorunlu aldatısında... İşte burada eytişim, avuçlarımda.
PORTAKAL
Bak dedi portakal: ''Bir oyunum var bu sayfada dolananlara, hadi seslen onlara, de: bir konuğunuz geliyor.''
''Ama sen sığmazsın ki, o kareden sayfaya...''
Geldi portakal, sayfadan kalın bir çizgi geçti.
KAÇAK
Merkezden kaçan her nokta, bilseydi kendi merkezini yarattığını,korkmazdı da uzaklaşmaktan, ürkmezdi de yalnızlıktan...Oysa sesler, tutsak edici gün dönümlerinde,sesler karanlık...
UYGARLIK
Zamanların birinde, en büyük güçmüş kan döküsü.Sonra uygar olmuş insan,kurtarmış kanını.Şimdi kan yerine, insan akıyor derelerin suyuna karışmış.Uygar olmuş insan...