geçmişin kamburunu sırtlanmış
ötelerin belirginsizliği
akıp giden yaşam nehrinde
tutunamayan günler
tecavüze uğranan anlarda
sevgi kuşatmaları altında
şehit düşüyor özgürlük
gazilerin yarım kalmışlığında
dul ve yetim düşler
bir kaç gülce sadece
protez gamzelerde
penceresiz hücre gecelerde
faili meçhul cinayetleri sorguluyor
iç sesler
kim bilir bu kaçıncı cinayeti
mesaisi bitmeyen celladın
savaş çocuklarının yazgısında
yaşlanıyor umutlar
ve
bir sömürge daha kazanıyor
her yeni gün.
''sonra;
teni deniz kokan bir albatros geliyor
yalnızlığından
gagasında bir karanfille''
Figen Y. Gönülver
12/Kasım/2005