yine bir sarı şafak
saçların örtüyor yüzümü
yanık bir türkü duyuluyor
düşlerimin karardığı sabahlardan
ölüm de geçer gün de geçer
yine bir ay vakti
üzerimde ellerin dolanıyor
yanık bir türkü duyuluyor
düşlerimin tutuşan kanatlarından
ölüm de geçer gece de geçer
yine bir göl kıyısında
bindiğim sandal gözlerin
yanık bir türkü duyuluyor
düşlerimin boğulduğu sulardan
ölüm de geçer yağmur da geçer
yine bir gümüş gün
avucumda sırtı sırmalı deniz
yanık bir türkü duyuluyor
düşlerimin sığındığı adalardan