DUYGULARINIZI ENKAZ ALTINDA BIRAKMAYIN
Deprem, insanoğlunu hem maddi hem de manevi kayıplara uğratan
sebeplerden bir tanesi olarak bilinmektedir.
Unutulmaması lazım gelen bir şey daha var ki; depremler, bizler
yaşadığımız süre boyunca hayatımızda hep var olacaktır.
Onun için afetten etkilenen kardeşlerimizden elimizden gelen her türlü
destek esirgenmemelidir.
Maddi kayıplar bir şekilde telafi edilebilir; fakat manevi kayıpların
telafisinin mümkünatı olmadığı bir gerçektir.
Günlerdir başımıza gelen bir felaketin açtığı yaraları sarmak için
uğraşlar veren insanların yeri geliyor, sevinçlerine tanık oluyor, yeri
geliyor hüzünlü anlarında kendimizi buluyoruz.
Şüphesiz bizler de bu felaketin depremzedelerimizin üzerinde
yarattığı psikolojik etkinin oluşturduğu manevi yıkımları
gözlemlemekteyiz.
İçimizi burkan görüntülerin hayatlarındaki olumsuz etkilerinden
kurtulmaları için elimizden gelenin fazlasını yapmak istiyoruz; fakat
dua etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
Afetlerin başında gelen deprem olduğu zaman insanların suistimale
uğradığı göz önünde bir gerçektir.
Bahsetmekte olduğum suistimallerin yaşanmaması için insanların
kendilerini nelerin beklediğini düşünerek hareket etmeleri
gerekmektedir.
İnsanların acılarından beslenme bilincinde olmak, hiçbir zaman kimseye
bir şey kazandırmayacaktır.
İşin psikolojik boyutu her daim gerçeklere kapalı olan gözlere hiçbir
şekilde görülmez.
Etrafımızda yaşananlara bizzat medya aracılığı ile şahit olduğumuz aşikar.
Bizler hayatları mahveden yıkımların yarattığı psikolojik
etkileşimleri görmezden gelmemiz halinde, hayatın etrafımızda yer
alanlara neler getireceğine göz kapamış oluruz.
Onun için diyorum ki her zaman ilk önce bize ihtiyaç duyanların
yardımına koşmamız, onların elinden tutmamız icap etmektedir.
Yardımımıza ihtiyacı olanların yaralarını sarmaz, sadece hayatta biz
varız düşüncesine kapılırsak; gün gelir bizim yanımızda hiç kimse
kalmaz.
Hayat boyu ilk önce bizden yardım bekleyenlerin elinden tutma yoluna
girmemiz gerektiği unutulmamalıdır.
Yardıma ihtiyaç duyanları değil de her zaman kendimizi düşünerek
hareket etmeye devam ettiğimiz takdirde, gün gelir aynı ihtiyacı bizim
duyacağımız zihinlerimize kazınmalıdır.
Böyle önemli konularda keser döner, sap döner; gün gelir, hesap döner
sözünün önemini insanlara hatırlatmayı kendime bir görev bilmişimdir.
Nedenine gelince insanların her zaman rabbena hep bana fikrini
kafalarında taşıyarak hareket ettiklerini gözlemlemişimdir.
Bilinmelidir ki hiçbir şekilde bu hayat kendilerinden başka kimseyi
düşünmeyenlerin istediği gibi devam etmeyecektir.
Bencilliğin rüzgarında savrulmak yerine hayata tutunmak için uğraş
verenlerin yanında olmanız gerektiğini düşünerek hayatı kararan
depremzedelerle omuz omuza bulunun.
Ülkemizde şu anda bir depremin yaralarını sarmak için gayret gösteren
insanlar göz önünde, hayatlarını bir can kurtarabilmek için hiçe
sayarak deprem bölgesinde bulunmaktadır.
El ele verip bu insanların yaralarına merhem olma düşüncesinin ne
kadar büyük bir öneme sahip olduğu burada görülmektedir.
Bizlerin yapması icap eden, tek yürek tek bilek olarak depremzede
kardeşlerimizin yaralarına tuz basmak isteyenlere inat, merhem olup
sarmamız lazım gelmektedir.
Yine gönül gözünün açık olması gerektiğinin ne kadar önemli olduğu
burada görülmektedir.
Her daim düşünülmelidir ki bugün bu kardeşlerimizin başına gelen bu
acı felaket,belli bir süre sonra bizim de başımıza gelebilir.
Afetzede kardeşlerimizin acılarını acımız olarak görmek, üzerimize
düşen en önemli vazifelerden bir tanesi olmalıdır.
Ne oldum değil, ne olacağım düşüncesi zihinlerin baş köşesinde
bulundurularak hiçbir yardım çağrısının geri çevrilmesine izin
verilmemelidir.
Depremden olumsuz etkilenen kardeşlerimize maddi manevi yalnız
kalmayacakları hissettirilmelidir.
Duygularınızı Enkaz Altında Bırakmayın
deprem, insanoğlunu hem maddi hem de manevi kayıplara uğratan sebeplerden bir tanesi olarak bilinmektedir.