Gel Desem de Gelemezsin

fistan giyerdin, üzeri çiçekli / elinde taşırdın helke / gelirdin o meşhur çeşmeye / gelince gözgöze / sevişirdik, özgürce /

yazı resim

gel desem de gelemezsin

gel tutuşalım elele
gelelim gözgöze
sevişelim sonsuza kadar
çocuklarımız olsun
biri ilkbahar, diğeri sonbahar
gel aşalım şu karşı tepeyi
çadır kuralım eteklerine
toplayalım kırlardan papatya
bakalım aşk falımıza
gel daha yaşanacak çok şey var
bu dünya bizim, ikimizin
girmesin başkaları
isyan edelim, asi olalım
özgür olalım
vermeyelim kimliğimizi
gel desem de gelemezsin artık
bakamazsın gözlerimin içine
diyemezsin ‘seviyorum’
tutamazsın elimi
verdim tertemiz yüreğimi
anlamadın, bırakıp gittin
sevda nedir bilmedin
aşk nedir yaşamadın
tutkuyla sarılıp öptün
işin bitti, elenin tersiyle ittin
seçtin pırıltılı bir hayat
kaybolup gittin
hala ayaktayım
hala seviyorum
gel diyorum, gel
gelemiyorsun
çıkamıyorsun düştüğün bataklıktan
aslında çıkmak da istemiyorsun
kaybolmak istiyordun
kayboldun pırıltılar içinde
hala aynı yerdeyim
aynı boyda, aynı kilodayım
sadece biraz yaş ilerledi
saçlarıma ak düştü
bir dirhem eksilmedi
eksilmedi sevdam
günlerden cuma
aylardan nisan
bir gül vermiştin
hatırlamıyorum neden?
saklıyorum hala
solmuş, kurumuş
geçenlerde yolum düştü sizin mahalleye
avlunuzun taş duvarları yıkılmış
yeni bir bina yapmışlar
bilmem kaç katlı, kaloriferli
anlayacağın değişmiş
mahalleniz de senin gibi
ama ceviz ağıcı duruyor halen
devlet izin vermemiş kesilmesine
oturdum gölgesine
yaktım bir sigara
çektim derin derin
havası yok eskilerin
gırtlağıma sarıldı, boğarcasına
uzaktan göründü bir genç kız
üzerinde bujin, tişört
elinde küçük bir bidon
sen geldin aklıma
fistan giyerdin, üzeri çiçekli
elinde taşırdın helke
gelirdin o meşhur çeşmeye
gelince gözgöze
sevişirdik, özgürce

12 ekim2004 / yozgat

Başa Dön