"İnsan beyni, asla durmayan harika bir organdır; sabah uyanana kadar sürekli çalışır." – Robert Frost"

Gülmek İster Misiniz?

Gülmek iyidir, iyi...

yazı resim

Yatın ama...
Avcılar, Temel'in önderliğinde ormanda ilerliyormuş. Karşılarına küçük
bir delik çıkmış. T emel:
"- Yatın, tavşan deliği" demiş. Yatmışlar. Delikten tavşan çıkmış.
Avlayıp yola devam etmişler.
Yolda bakmışlar, daha büyük bir delik...
Temel:
"- Yatın tilki deliği" demiş. Yatmışlar. Tilki çıkmış, vurmuşlar.
Sonra delik büyümüş:
"- Yatın ayı ini" diye bağırmış Temel... Ayıyı da avlamışlar.
Temel'in her şeyi bilmesinin rahatlığıyla keyiflenmiş avcılar... Bir
süre sonra kocaman bir delik çıkmış karşılarına... Temel'e bakmışlar.
Temel:
"- Uşaklar" demiş, "...ne çikacağunu bilmeyrum. Siz yatın, ne çikarsa
bahtumuza!"
Ertesi gün gazetelerde şu haber varmış:
"Dört avcı, tren altında kaldı."

**

Kadın lafıyla
Erzurum havaalanında yolcular uçağa binmişler.
Kapılar kapanmış ve hostes 'sayın yolcular' demiş:
Lütfen kemerlerinizi bağlayınız. Kimse bağlamamış.
Hostes 'durumu' pilota anlatmış.
Pilot, mikrofonu eline almış:
Hele dadaşlar, kemerlerinizi bağlayın da havalanah.
Herkes bir anda kemerlerini bağlamış.
Hostesin şaşkınlığını gören pilot şöyle demiş:
Erzurumlu, kadın lafıyla iş yapmaz.

**

Fazlası Çarpıntı Yapıyormuş!
Erzurumlu, Bayburt'a gitmiş, kahveye girmiş:
-Hele gardaş bir çay getir de içek.Demiş.
Ve peş peşe 29 bardak çay içmiş.
Bayburtlu sormuş:
-Abi, daha getirim mi?
Erzurumlu, elini kalbine götürüp, yanıt vermiş:
-Yok gardaş. 30 bardak oldu mu çarpıntı yapiy.

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön